Avrupa Birliği, Avrupa’daki Türk işçilerinin ikili anlaşmalardan doğan ve mahkeme kararlarıyla teyit edilen kazanılmış haklarını geri almak için harekete geçti. Türkiye ve AB arasında 23 Kasım 1970’de imzalanan Katma Protokol hükümlerine göre ve bununla ilgili Ortaklık Konseyi’nin 19 Eylül 1980 tarihli kararı uyarınca, AB’de çalışıp kesin dönüş yapan Türk işçilerinin sosyal güvenlik ödemelerinin kesinti yapılmaksızın Türkiye’ye transfer edilmesi gerekiyor.\n\n
KESİNTİLİ TRANSFER\n\nAB üyeleri, uluslararası bir anlaşma olması nedeniyle AB müktesebatının bir parçası haline gelen bu yükümlülüklerine, aleyhlerindeki mahkeme kararlarına rağmen onyıllardır bağlı kalmıyor. Son olarak Avrupa Adalet Divanı geçen yıl, Akdaş davası olarak da bilinen ve 9 Türk işçisini ilgilendiren davada, ulusal yasalarını gerekçe göstererek sosyal güvenlik ödemelerini Türkiye’ye nakletmeyen Hollanda’nın AB müktesebatını ihlal ettiğine hükmetti. AB anlaşmalarına göre, birlik hukukunu korumakla görevlendirilen AB Komisyonu, Türk işçilerinin haklarını çiğneyen üye ülkelere yaptırım uygulamak yerine Türkiye’ye yeni bir sosyal güvenlik anlaşması önermeye hazırlanıyor. 29 Haziran’da toplanması beklenen Türkiye-AB Ortaklık Konseyi’nde AB tarafının gündeme getireceği “sosyal güvenlik sistemlerinin koordinasyonu” anlaşması kabul edilirse, Avrupa’daki Türk işçilerinin hak kazandıkları yaşlılık, ölüm ve sakatlık gelir ve aylıklarının Türkiye’ye kesintisiz transferi tarih olacak.\n\n
VETO HAKKI VAR\n\nAvrupa Parlamentosu’nun Hollandalı Sosyalist Üyesi Emine Bozkurt, AB Komisyonu’na yönelttiği yazılı soru önergesinde, Türk işçilerinin kazanılmış haklarını ellerinden almak için yapılan girişimin “hukukun etrafını dolanma” çabası olup olmadığını sordu. Bozkurt, Türkiye ve AB arasında imzalanan Katma Protokol ve bunu düzenleyen Ortaklık Konseyi hükümleri uyarınca, geri dönüş yapan Türk işçilerinin emeklilik ikramiyeleri ve maaşlarının, hastalık ve kaza hallerinde istirahat paralarının ve ölüm yardımlarının, alacaklının başka ülkede yaşaması gerekçe gösterilerek, hiçbir şekilde indirilemeyeceği, değiştirilemeyeceği, dondurulamayacağı ya da müsadere edilemeyeceğini hatırlattı. Emine Bozkurt AB Komisyonu’na, Türk işçilerinin mahkeme kararlarıyla teyit edilen haklardan faydalanabilmeleri için ne tür önlemler aldığını da sordu. Tür- kiye ve AB arasında en üst düzey karar organı olan Ortaklık Konseyi’nde kararlar oybirliğiyle alınıyor. Türkiye, AB’nin taleplerini reddetme hakkı bulunuyor.\n\n
‘SAYGILIYIZ AMA ÇÖZÜM BULUNMALI’\n\nBOZKURT’UN önergesini cevaplayan istihdam ve sosyal işlerden sorumlu AB Komiseri Laszlo Andor, “Türk işçilerinin sosyal güvenlikle ilgili konularda AB vatandaşlarıyla aynı muameleye tabi olma haklarına saygı gösterdiklerini” iddia etti. Andor, Avrupa Adalet Divanı’nın (ABAD) kesin dönüş yapan Türk işçilerine sosyal güvenlik ödemelerinin eksiksiz yapılması yönündeki net kararına rağmen, 1992’den itibaren üye ülkeler arasında sosyal güvenlik transferlerinin durdurulmasını gerekçe göstererek bunun Türkiye için de geçerli olması gerektiğini savundu. “Amacımız Avrupa Adalet Divanı kararının etrafını dolanmak değil” diyen Andor, Türkiye ve AB arasında sosyal güvenlik koordinasyonunda yasal belirsizliği ortadan kaldırmaya çalıştıklarını ileri sürdü.