Bir otelde düzenlenen çalıştayın açılış programında konuşan DEMBİR-DER Genel Başkanı Mehmet Metiner, yılar önce bir inkar ve asimilasyon ürünü olan Kürt sorununu cesaretle ve kararlıkla tarihe gömen Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın bundan sonrada eksik kalan kısımlarını tamamlayacağına olan inancının tam olduğunu söyledi.
Kürtler adına sözde hareket ettiğini söyleyenlerin Kürtlük iddiasında bulunarak kendilerine tabi olmayan Kürtler tarafından bu tür meselelerin konuşulmasından rahatsızlık duyduklarını dahası bu tür toplantılara katılanları dahi fişleyen faşizan ve baskıcı tutumlarına şahit olduklarını belirten Metiner, "Bugün burada yaptığımız toplantı sıradan bir toplantı değildir. Tarihi önemde bir toplantı yapıyoruz.
İnanıyorum ki bugün burada dile getirilecek öneriler bu aziz ülkenin sahiplerinden olan Kürtlerin istekleri ve talepleri kendi devletlerinin saygıdeğer yöneticileri tarafından gereği yapılmak üzere gündeme alınacaktır.
Biz Kürtler, etnik kimliğin inkarından ve cebri asimilasyon politikalarından kaynaklanan "Kürt sorunu"nu demokrasi ve birlik anlayışı içinde, kardeşliği esas alan bir bilinçle, inanç ve cesaretle çözen sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın devletimizin başı olarak varolan diğer sorunlarımızı da çözeceğine, istek ve taleplerimizi de aynı anlayış ve bilinçle karşılayacağına yürekten inanıyoruz.
İnancımız o ki Cumhurbaşkanımız Kürt kardeşlerinin haklı tüm taleplerinin karşılanması konusunda gerekli hassasiyeti en üst seviyede gösterecektir.
Kürtler kimdir, ne istiyorlar? sorusuna cevap verirken biliyorum ki önümüzde ciddi manada zihni ve psikolojik bariyerler var.
Kürtler adına hareket ettiğini iddia eden terör örgütünün Türkiye kamuoyunda yol açtığı zihni ve psikolojik bariyerler, ne yazık ki Kürtlerle ilgili konuları açıklıkla konuşmamızı bir biçimde güçleştiriyor. Oysa bizler, bu ülkede yaşayan Kürtler ve Türkler ve dahi bilumum unsurlar, aynı dine inanan ve aynı kıbleye yönelen bir büyük milletin evlatlarıyız." dedi.
İSLAM BİZİ BİR MİLLET YAPTI
Tarih boyunca İslam kardeşliği bünyesinde birlikte hareket eden Türkler ve Kürt'lerin bir millet olarak sonsuza dek kardeşçe yaşayacağını kimsenin bu kardeşliği bozmaya gücünün yetmeyeceğini anlatan Metiner şöyle devam etti;
"Birlikte bin yıllarca sadece bugün vatan dediğimiz sınırlı toprak parçasında değil, dışarıda kalmış o büyük ve geniş vatan parçalarında da kardeşçe yaşamış, aynı ortak amaçlar doğrultusunda kader birliği etmiş, birlikte gülmüş, birlikte ağlamış bir büyük milletin, adına İslam milleti dediğimiz, hepimizi aynı iman ve duyarlılıkla birleştiren o büyük millet anlayışının mensuplarıyız.
O yüzden bu millet tasavvuruna vurguyu çok önemli buluyoruz. Birlikte büyük olduğumuz dönemler, bu millet tasavvuruyla birbirimizle kenetlendiğimiz dönemlerdir. Türk Fatih ile Kürt Selahaddin'i birlikte aynı amaç doğrultusunda hareket ettiren işte bu büyük ve bütüncül millet tasavvurudur.
İnanınız dostlar, ne İstanbul'un fatihi sultan Mehmet Türklüğünü öne çıkarmıştır ne de Kudüs'ün fatihi sultan Selahaddin Kürtlüğünün farkındadır. Bu her ikisinin etnik/ırki özelliklerini yok varsaydığı, hatta inkar ettiği anlamına gelmiyor elbette. Ama o dönemlerde akidenin şekillendirdiği bu büyük millet bilinci, etnik/ırki mülahazaları hatıra dahi getirmiyordu. Yani dava ne Türklük ne de Kürtlük davasıydı. Dava, ilayı kelimetullah davasıydı." değerlendirmesinde bulundu.
Kürt sorununun bittiğini ancak Kürtlerin sorununun olduğunu savunan Metiner, bu sorunları konuşmak ve tartışmak için çalıştay düzenlediklerini söyledi. Metiner, çalıştayın sonuç bildirgesini daha sonra kamuoyuyla paylaşacaklarını bildirdi.
Çalıştaya AK Parti MKYK Üyesi Orhan Miroğlu, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, eski Devlet Bakanı Müslüm Doğan, Kürt Araştırma Merkezi Direktörü Reha Ruhavioğlu, siyaset bilimciler Muhammed Dara Akar ve Ömer Vehbi Hatipoğlu, araştırmacı yazarlar Müfid Yüksel, Sibgatullah Kaya ve Yaşar İçen konuşmacı olarak katıldı.