ÇALIŞMA hayatındaki en büyük maliyeti oluşturan işçilerin, iş akitlerinin ne şekilde sonlandırılacağı konusunda kanunlarımız ne diyor? Avukat Emre Avşar ile salgın döneminde işten çıkarılanların nasıl bir yol izleyeceği konusunu gündeme aldık. Av. Emre Avşar, işçi haklarını ve işten çıkarılma konusunda neler yapılabileceğini anlattı: Özellikle mevcut salgının etkilediği iş akitleri ve zarar eden şirketlerin işçilerle anlaşarak (!) "çalışanları ayrılma yoluna götürmeleri" (yani istifaya zorlamaları) ve işten çıkarma yasağı uygulamasının uzatılması gibi durumlar sonucu, işçilerin haklarını gereği gibi ve tam alamadıklarını hatta haklarının ne olduğu konularından bile haberdar olmadıkları görülmektedir. Öncelikle belirtmek gerekir ki, "işçi" kelimesinin hukuki tanımını bir iş akdi karşılığı, herhangi bir işte ücret karşılığı çalışan kişi olarak ifade edebiliriz.
SÖZLEŞME ÇALIŞMAYLA BAŞLAR
En çok yapılan yanlışlardan birisi, işçilerin sözleşmelerinin olmadığı algısıdır. Bir sözleşmenin var olması için illaki yazılı bir sözleşmenin varlığı aranmamaktadır. İşçinin bir işyerinde çalışmaya başlamasıyla aslında sözleşme kurulmuş olur. Yazılı sözleşmenin olmaması mevcut sözlü sözleşmeyi süresiz bir iş sözleşmesine dönüştürmektedir. Bu yüzden iş sözleşmesinin olmadığı gerekçesiyle haklarından mahrum edilemez, işçilik alacaklarının ödenmesinden kaçınılamaz.