Tüm dünyayı sarsan Kovid-19 pandemisinde maske kullanımının çok ciddi koruyucu etkisi olduğunu ve yaşamsal önem taşıdığını artık hepimiz biliyoruz. Ancak maske kullanımı bazı kişilerde nefes almakta güçlük çekmeye yol açabiliyor. Bunun sorumlusu olarak genellikle 'maske' görülse de, aslında altta yatan neden burundan kaynaklı bir sağlık problemi olabiliyor. Maske ile nefes almakta sorun yaşayan kişilerin maskeyi uzun süre kullanmaları ise sık ve uzayan üst solunum yolu enfeksiyonlarına, özellikle de boğaz enfeksiyonlarına zemin hazırlayabiliyor. Zamanında müdahale edilmediğinde de bu rahatsızlar kronikleşerek daha ciddi sonuçlar oluşturabiliyor.
MUTLAKA HEKİME BAŞVURUN
Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Altuğ Özagar bu nedenle maskeyle nefes almakta zorlanan kişilerin mutlaka bir hekime başvurmaları gerektiği uyarısında bulunarak, "Nefes alma organımız burundur. Burun sayesinde hava, konkaların ve septumun geniş mukozal yüzeyleri tarafından ısıtılıyor, neredeyse tamamen nemlendiriliyor ve büyük oranda filtre ediliyor. Dolayısıyla burun solunumun yetersizliği veya sadece ağız solunumu, tüm bu fonksiyonların kaybına veya azalması yol açıyor. Kuru, serin ve filtre edilmemiş havanın boğazdan geçerek akciğerlere ulaşması da üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlarına neden olabiliyor" dedi. Dr. Öğretim Üyesi Altuğ Özagar, burundaki sorunun tedaviyle ortadan kalkmasının maske kullanımının getireceği yararlara ek olarak, uzun süreli kullanımdan dolayı gelişebilecek problemleri ve Kovid-19'a yakalanma durumunda da enfeksiyonun oluşturacağı yıkıcı etkileri azaltmak açısından da çok önemli olduğuna dikkat çekiyor. Peki burnumuzdaki hangi problemler maskeyle nefes almayı çekilmez hale getirebiliyor?
ÇÖZÜM YOLLARI
ÖZAGAR, maske kullanırken nefes alma güçlüğüne yol açan burundaki 4 sağlık problemini ve çözüm yollarını anlattı:
Septum deviasyonu: Burnu ikiye bölen ve kıkırdak ile ince bir kemikten oluşan bölmenin eğri olması anlamına geliyor. Bu bölmedeki deformasyonlar burundan nefes alma sorunu yaratıyor. Sürekli maske kullanımı zaten sorunlu olan nazal solunumu azaltıp, oral solunumu artırıyor. Bu durum da kuru ve temizlenmemiş havanın boğazla direkt temasının artmasına ve boğazda farenjite yol açabiliyor. Bu nedenle eğri olan alanın cerrahi olarak düzeltilmesi çok önemli.
Konkalar (Burun etleri): Burun anatomisinde septum dışında göze çarpan ikinci oluşum, burun boşluğunun yan duvarlarında boylu boyunca uzanan ve 'konka' olarak adlandırılan burun etleri oluyor. Konka boyutlarının büyük olmasına 'konka hipertrofisi' deniyor ve burun solunumunu zorlaştırdığı için genellikle radyofrekans, bir başka deyişle ses dalgasıyla küçültme işlemi uygulanıyor. Yaklaşık 5-10 dakikada tamamlanan işlemi şöyle anlatıyor: "Radyofrekans yöntemi konkanın içine özel bir elektrot aracılığıyla belirli frekans ve güçte enerji verilmesi esasına dayanıyor. Burun etinde herhangi bir kesinin yapılmıyor.
Alerjik rinit (Saman nezlesi): Gözlerde ve burunda kaşıntı, hapşırma, burun tıkanıklığı ve burun akıntısı… Bazı hastalarda bu yakınmalara baş ağrısı, boğaz ağrısı, öksürük ve ses kısıklığı eşlik edebiliyor. Mukoza hastalığı olan alerjik rinit burun solunumunu zorlaştıran bir diğer etkeni oluşturuyor. Genellikle kulak burun boğaz muayenesi ile tanı konuyor ve steroid içeren nazal spreylerle tedavi ediliyor.
Kronik sinüzit: Kronik sinüzit; sık olarak, örneğin yılda birkaç kez koyu burun ve geniz akıntısı, burunda tıkanıklık ile baş ağrısı gibi akut sinüzit ataklarıyla kendini gösteren ve endoskopik cerrahi yöntemlerle tedavi edilen bir diğer solunum yolu hastalığıdır. Kronik sinüzitte çoğunlukla gördüğümüz ve patolojik burun etleri olarak da nitelendirebileceğimiz nazal polipler ise bir diğer burun tıkanıklığı sebebidir ve tedavisi kesinlikle cerrahidir.