Ödül gibi ceza sonrası fenalaşan anne Feride Karaman soluğu boncuk kızının mezarı başında aldı. Tiroit kanseri olan anne Karaman'ın yüksek sesle ağlamaktan sesinin kısıldı. Verilen ceza sonrası kaybettiklerini söyleyen ancak pes etmeyeceklerini belirten anne kızına şöyle seslendi: "Duruşma sonrası öfkeyle kaybettik demiştim biz kaybetmedik annem. Sen rahat uyu annen sana söz verdi bu can bu bedende olduğu sürece olayın peşini bırakmayacağım adalet yerini bulacak kuzum. Yüreğimi yaktılar yürekleri yansın"
RAPORLAR ÇELIŞTI
Ayşe Karaman, 29 Temmuz 2019'da erkek arkadaşı anestezi uzmanı Dr. Özgür Tarhan'ın evinde ölü bulunmuştu. Şüpheli ölümle ilgili Tarhan hakkında 'tasarlayarak öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talebiyle Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı. Davanın önceki günkü duruşması öncesinde, genç kadının kanında öldürücü düzeyde bulunan fentanil etken maddeli ilacın etki süresine ilişkin raporlar dosyaya girdi. Adli Tıp Kurumu, damar yoluyla alınması halinde söz konusu ilacın 10-15 dakika içinde etki edebileceğini belirtirken, Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ise aynı ilacın hemen etki edeceği yönünde rapor sundu. Çelişkili rapor sonuçlarından mahkeme adli tıp kurumunun raporunu baz aldı. Cumhuriyet Savcısı esasa ilişkin mütalaasında sanık Tarhan'ın 'bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme' suçundan 2 yıl 8 aydan 9 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Tarhan'a önce 4 yıl hapis cezası verdi. Mahkeme sanık için 'iyi hal' indirimi yaparak verilen cezayı 3 yıl 4 aya indirdi.
BU TOPAK SENİ DE SARACAK
Duruşmada sanığın yüzüne toprak fırlatan anne Karaman o anları şöyle anlattı:eEvladımı toprağa verdiğim gün bir avuç toprağından alıp çantama koydum. Her gün çıkarıp çıkarıp o toprağı kokluyordum. Duruşmada da bir an öfkeyle o toprağı yüzüne fırlattım. Al bu toprağı bir gün seni de saracak bu toprak merak etme. Ben senin kadar cani değilim, damar yolu açıp adam öldürmüyorum. Toprak atıyorum sana bu toprak Ayşe'yi nasıl sardıysa seni de saracak dedim"
NEFESİM YETTİĞİ KADAR ADALET ARARIM
KIZI için adalet savaşının devam ettiğini belirten anne, 'Başı ağrıyordu damar yolu açtım propol ve arveles verdim ama diğer ilacı ben yapmadım' diyor. Kimse kimseye başı ağrıdı diye damar yolu açmaz. İlk duruşmada avukat sordu ailenden birinin başı ağrısa damar yolu açar mısın dedi yok diye cevap verdi benim kızıma neden damar yolu açtı? Kuzuma söz verdim bu işin peşini bırakmayacağım. İtiraz ettik duruşmalı olsun dedik. Nefesim yettiği kadar bu uğurda savaşacağım. Sen asla yalnız değilsin annesinin boncuk gözlüsü. Annesinin mavişi söz verdiğim gibi inşallah başaracağız. Bizi bu gözyaşlarına boğan bizi sana hasret bırakan o insanlar kan ağlasınlar" diye sitem etti.
KADIN CİNAYETLERİ SON BULSUN
ER ya da geç adaletin yerini bulacağını ifade eden anne yetkililere seslendi:" Cumhurbaşkanıma ve tüm yetkililere sesleniyorum. Adalet istiyorum evladımı toprağa verdim ama başka Ayşeleri toprağa vermeyelim. Lütfen artık biz annelerin feryadını duyun. Kadın cinayetleri son bulsun. Ben anneyim benim ciğerlerim yanıyor. Başka kızlar öldüğünde de onların acısını yaşıyorum. Aleyna Çakır'ın anne babasının feryadını duyunca kendimi Ayşemin yanında buldum. Evden çıkıp yürüye yürüye evladıma gitmişim. Eylül ayında 24 kadın öldürüldü. Meclis'te vekiller kavgalarına bir son verip kadın cinayetlerine çözüm bulsunlar. Caydırıcı cezalar verilsin. Kızımın katili 9 ay yattı çıktı ve ödül gibi ceza verildi ona. Bunu gören ve bundan güç alan başka birileri başka Ayşeleri Aleynaları öldürüyor. Kadın katilleri idam edilsin. O benim gözümde diplomalı bir cani" dedi.
KEŞKE AYŞE GİTMESEYDİ
AYŞE'NIN Serabral Palsili ablası Sadriye, Ayşeyi çok özlüyor ve katil zanlısının hak ettiği cezayı çekmesini istiyordu. Koronavirüsün daha önce gelmesini isteyen abla Karaman'ın söylediklerini annesi şöyle aktardı: "Engelli kızım duruşma sabahı ayağıma sarıldı ağladı anne ne olur onu tutuklat gel dedi. Keşke virüs daha önce gelseydi de kapılardan çıkmasaydık anne. O zaman kardeşim de doktoru görmez ölmezdi diyor. Kadınlara birlik olup sesimizi duyuracağız"