Yaşayan efsanelerden bugünkü konuğumuz Kıbrıs Gazisi Edip Deniz (68). Deniz, Kıbrıs Barış Harekatı'nda paraşüt katlama sorumlusuydu ve Türkiye'de gazi olmanın haklı gururunu yaşıyor. Gazi Deniz, kalpak ve madalyaları taşımanın onurunu şu sözlerle anlattı: "Allah devletimizden razı olsun bizi gazilik unvanı ile şereflendirdi. Devletimiz eksik olmasın. Gazi olmak çok şerefli ve onurlu bir şey. Allah şehitlik ve gaziliği herkese nasip etmiyor. Başımdaki kalpak ve göğsümdeki madalyayı taşımak tarif edilemez bir duygu. Devlet katında saygı görüyoruz"
KAYSERİ'DEN KIBRIS'A
Ayşe tatile çıkalı, 46 yıl oldu. Kıbrıs Adası'nda Türklerin uğradığı baskı ve zulmü ortadan kaldırmak amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri'nce gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekatı'nın üzerinden 46 yıl geçti. 'Ayşe Tatile Çıksın' parolası ile başlatılan tarihimizin en büyük zaferlerinden biri olan Kıbrıs Barış Harekâtı gazisi Edip Deniz, Kayseri'de Hava İndirme Tugayı'nda askerlik görevini yaptığı sırada harekata katıldı.
ZORLUK ÇEKTİK AÇ KALDIK
"Harekatta paraşütle atlayanlardandım" diye anlatan Gazi, "Kıbrıs'ta toplamda 105 gün kaldım. Paraşütle atlarken bütün teçhizatımız üzerimizde oluyordu. Sabah 5'i çeyrek geçe oraya indik. Paraşüt katlama bölümündeydim. Paraşütlerin her birine imza atardık. Paraşütte bir hata olur, o paraşütü kullanan askere zarar gelirse cezasını biz çekiyorduk. Allah'a şükürler olsun 20 aylık askerlik süremde bir tane bile hatam olmadı. O yıllar çok zordu. Bir hafta 10 gün aç kaldık çelik başlığı başımızdan çıkaramadık. Su yoktu, kuyulardan tuzlu su çekip içiyorduk. Yemek vardı ama zehirli diye korkuttular. Bol bol keçiboynuzu yedik. Ekin tarlalarında yattık" dedi.
DEVLET BİZİ HACCA GÖNDERDİ
Deniz: "Askerden gelince Kültür Bakanlığı'nda imtihana girdim ve orada memurluk kazandım. Kültür Bakanlığı'ndan emekliyim. Askerdeyken nişanlıydım döner dönmez 1976'da evlendim. Çocuklarım oldu 4 kızım 1 oğlum var. Giriş kat bir dairede oturuyorum. Cumhurbaşkanımızdan Allah razı olsun 2017'de onun sayesinde eşimle birlikte hacca gittim"
TOPLU TAŞIMADA SAYGI GÖRMÜYORUZ
VATAN uğruna cephede savaşan, uzuvlarını, hayallerini feda eden kahraman gaziler toplu taşıma araçlarında hor görülüyor. Edip amca da yaşadığı tatsız olayları şöyle anlattı: "Bazen gazilere yapılan kötü muamelelere şahitlik ediyoruz. Toplu taşıma araçlarında 'Benim için mi gazi oldun' diyorlar. Geçen gün Şehit ve Gaziler Vakfı'ndan çıktım evime gitmek için otobüse binecektim. Özel Halk Otobüsü beni gördü ve almadı. Benimle birlikte durakta bekleyen sivil vatandaş otobüse bindi otobüs şoförü bana 'Dayı dayı sen bekle' dedi neden diye sorduğumda 'sen belediye otobüsü ile git birazdan gelecek' dedi. Sırf benden ücret almayacak diye beni otobüse almadı. Şikâyet ettim ama netice alamadım. Halk otobüsleri genel olarak bunu yapıyor. Bu sorunu bazen belediye otobüslerinde de yaşıyoruz. Bizi görünce almayan şoförler oluyor. Otobüs kartını okutunca ters ters bakıp bedavacılar geldi diyerek homurdanıyorlar. Bu muameleyi sadece toplu taşımada yaşıyoruz. Devlet dairelerinde tam tersi muamele ile karşılanıyoruz. Bize saygı gösteriyor, öncelik tanıyorlar."
DEVLET PANDEMİDE BİZİ UNUTMADI
DEVLETIMIZ salgın döneminde dahi gazisini yalnız bırakmadı diyen Deniz, "Pandemide 3 ay içerde kaldık. Devletin getirdiği kurallarla harfiyen uyuyorum. Kendime spor aletleri aldım. Kilo aldık, evde spor yapmaya çalıştım. Pandemiyi dünyada hiçbir ülke bizim ülkemiz gibi güzel yürütemedi. Devletimiz sağ olsun başta yaşlılara gerekli imkânları sağladı. Biz gazilere de maske dezenfektan ve kolonyamız Cumhurbaşkanımız tarafından gönderildi" dedi.
YARIN:
HAKKARI Şemdinli Derecik'te 2005 yılında mayın patlaması sonucu yürüme yetisini kaybeden 35 yaşındaki Gazi Mehmet Eğin: Gazilik Allah'ın verdiği bir lütuftur.