TÜRK Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Hasan Bayram, "Kum fırtınasına maruziyetten kaçınılması sağlanmalıdır. Kum fırtınaları, kıtalar arasında dolaşan çeşitli toz ve biyolojik parçacıkları taşır. Kum fırtınaları, tozla ilişkili biyolojik parçacıkların uzun mesafeli dağılımını kolaylaştırır" dedi. Türk Toraks Derneği Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Nilüfer Aykaç da kum fırtınası tozunun bakteri, mantar, polen, toz ve virüs benzeri parçacıklar içerdiğini ve solumakla da önce üst hava yolları, sonrasında alt hava yolarını etkileyerek akut etkilerle sistemik dolaşıma geçerek kronik etkiler oluşturabilir. Aykaç, şunlara dikkat çekti:
Kum fırtınasına maruziyet öksürük, burun akıntısı, hırıltı, akut astım atağı, gözde tahriş/kızarıklık, baş ağrısı, vücut ağrısı, uykuyla ilgili ve psikolojik rahatsızlıklara neden olur.
Rinit, kronik bronşit ve astım gibi altta yatan solunumsal hastalığı olan kişilerde bu dönemde hastalıklarında alevlenme ortaya çıkabilir. Toza maruz kalma solunum ve genel sağlık semptomlarını ve öksürük, astım, rinit ve konjunktivit görülme sıklığını artırır.
Kronik solunum ve kalp hastalıklarına bağlı ölümlerde, acil servis ziyaretlerinde, hastane başvuruları yanı sıra astım ve solunum hastalıklarının alevlenmelerinde artışlar ortaya çıkar.
KORUNMA ÖNERİLERİ
Kum fırtınası bölgelerindeki insanlara kesin tarihi ve saati hakkında uygun bilgileri paylaşılmalı.
Altta yatan hastalığı olan ve dışarıda çalışmak zorunda olan kişilere ek önlemler (izin, çalışma yeri değişikliği vb.) sağlanmalı.
Riskli bölgelerde yaşayan kişilerin altta yatan akciğer hastalığı, alerjisi olanların dışarıya çıkmaması, pencere ve kapılarını kapatması önemlidir. Eğer dışarıya çıkmak zorunlu ise bu dönemde küçük partikülleri filtrelemek için tasarlanmış bir maske ve gözleri korumak için hava geçirmez gözlükler kullanmak yararlı olacaktır.