FETULLAHÇI Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Ankara Emniyet Müdürlüğü önünde şehit düşen polis memuru Hüseyin Kalkan'ın kardeşi Cengiz Kalkan, ağabeyinin şehit olduğu sırada elinden bırakmadığı ve kanının bulunduğu Türk bayrağını evinin başköşesinde tutuyor.
DURUŞMA SALONU BOŞ
Ağabeyi şehit olduktan bir yıl sonra babasının da mide kanseri olduğunu belirten Kalkan, "Babam, vatan sağ olsun dedi, her şeyi içine attı. O süreçte biz tüm davalara gidemedik. Babamla ilgileniyorduk. Davanın birisine gittik, duruşma salonu dolu. Eylül ayında bir gittik, duruşma salonu boşalmış. Verilen cezaların yeterli olduğunu düşünmüyoruz. Bu kadar şehidin gelmesinde kimin zerre kadar sebebiyeti varsa Allah hem bu dünyada hem de ahrette layıklarını versin. Dünya gözüyle de görmemizi istiyorum" ifadelerini kullandı. Şehidin annesi Nurdane Kalkan da, evladının çok candan, özü sözü bir ve örnek bir kişilik olduğunu anlattı.
'HAZIRLIKLI ÖLÜM NASİP OLDU'
Oğlunun temiz ve dürüst biri olduğunu vurgulayan anne Kalkan, şunları kaydetti: "Liseyi bitirdi, ondan sonra açık öğretimi kazandı. Üniversitenin ardından polis olmayı istedi. Sınavlara girdi, kazandı, polis oldu. Tayini Şırnak'a çıktı. Şırnak'ta da kaç sene çalıştı. Ankara Emniyet'in önünde şehit olacağı hiç kimsenin aklına gelmezdi. Gözü karaydı. Perşembe günü izinliydi, gitti saç sakal traşı oldu. Cuma günü Cuma namazını kıldı, gece de şehit oldu. Hiç kimseye öyle hazırlıklı ölüm nasip olmuş mu? Kabristana gidip geliyoruz. Evin her tarafı resimlerle dolu. Gündüz vakit geçiyor da akşam… Özledim. Tabii ki rüyamda görüyorum. Zor. Şırnak'tayken bir saat uyumuyordum. Oradan gel de, burada bu olayların olacağı hiç kimsenin aklına gelmezdi."