Keçiörenli kızlar futbol oynamak için Mamak ve Sincan'a gitmek zorundaydı. Gidip gelmek zordu. Gitmek için iki otobüs değiştirmek gerekiyordu. Bir de dönüşü vardı. Antrenmanlar geç saatte olunca yol çilesi katlanıyordu. Teknik direktör Bahar Tekkalan ve arkadaşları çileyi bitirmek için takım kurmaya karar verdi. Ankara 1910 Spor Kulübü adıyla bir kadın futbol takımı oluşturdular. Keçiören Belediyesi'nden antrenman sahası ve soyunma odası aldılar. Hedefleri alt yapıdan oyuncu yetiştirmek ve kadınlar için yeni branşlar oluşturmak. Spor okulunda 20, A takımda ise 28 sporcu bulunuyor. Takımın hem teknik direktörlüğünü hem de başkanlığını yapan Bahar Tekkalan, yönetici Tuana Açıkgöz ile kaptan-kaleci Elif Yıldırım, Keçiören Belediyesi'nin sosyal medyada yayınladığı, "Sporcuların Başarı Hikâyeleri" programına konuk oldu ve Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdür Vekili Necati Kılıç'ın sorularını cevapladı.
KURSTAKİ TEK KADIN BENDİM
Tekkalan, Açıkgöz ile kaptan Elif Yıldırım futbol sevdalarını, bu uğurda yaşadıkları zorlukları anlattı. Başkan Bahar Tekkalan futbola ortaokulda başladı. Lise, üniversite takımlarında oynadı. Her mevkide top koşturdu. TFF C antrenörlük belgesi almayı da ihmal etmedi. Tekkalan belgeyi alırken karşılaştığı zorlukları anlattı: "Kursa erkeklerle birlikte katıldım. Kadınların antrenörlük kursuna katılmasının maddi ve manevi zorlukları var. Kadınlar oynadıkları statü gereği düşük puan alıyorlar. Oysa kursa katılmak için bir puan tutturmak gerekiyor. Kadınların bu puanı yakalaması zor. Kurs için Kayseri'ye gittim. İki hafta kurs gördüm. Konaklama giderini kendim karşıladım. Tek kadın bendim kursta. 30 erkek vardı. Şimdi hedefim UEFA B belgesi almak. Amacımız Keçiören'in kızlarına futbol oynatmak. Çevre ilçedeki kızlar burada top koştursun. Keçiören'de potansiyel var. Her yaştan kızları bekliyoruz."
KIZLAR TOP OYNAMAK İSTİYOR
TUANA Açıkgöz ise, takımın kurulmasında başkanla birlikte büyük gayret gösterdi. Sağlık sebepleriyle futbolu bıraktı ama futboldan hiç kopmadı. Şimdi yönetici olarak futbolun içinde. Açıkgöz futbol tecrübelerini şöyle aktardı:
4 sene lisanslı, 1 sene futbol okulunda kariyerime devam ettim.
Lisede beden eğitimi öğretmenimiz ders olarak bize futbol oynattı. Beni gözlemlemiş. Oyunumu beğendi. Bana futbol takımından söz etti. Ailemden izin aldım. Futbol okuluna gittim.
Sağlık sebebiyle bıraktım. Yönetici oldum. Aynı zamanda hemşireyim.
Öğrenci iken de futbol oynuyordum. Okulum, antrenman ve maç saatlerinde bana destek oldu. Okulda bir tek ben futbol oynuyordum.
KAS SORUNU TARİH OLDU!
Bütün ön yargıları ve ötekileştirmelere rağmen biz kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Futbolda var olma mücadelesi veriyoruz. Çok sayıda kız futbol oynamak istiyor.
Ama aileler "Bacaklarında kas oluyor, bacakları çarpık oluyor" diye kızları futboldan uzak tutuyor. Sporun insana kattıklarını hesap etmiyorlar.
Futbol yaşam biçimi oluyor kadın için. Başladıktan sonra spor okumak, hakem ya da antrenör olmak istiyor. Yeni kariyer peşine düşüyor.
Kız çocukları da ellerinden tutulup takıma götürülmeli. Erkeklere verilen destek kadınlara da verilsin. O zaman Türkiye'de kadın futbolunun nasıl büyüdüğünü göreceksiniz.
'BABA BENİ TAKIMA YAZDIR'
ELIF Yıldırım, takımın hem kalecisi hem de kaptanı. Çocukken mahallede top oynamış. Bazıları 'Kız top oynar mı?' diye tepki göstermişler ama o bildiği yoldan devam etmiş. Erkek Fatma demelerine hiç aldırmamış. Sonrasını Elif'ten dinleyelim: "Babama futbol oynamak istediğimi söyledim. Takımda oynamak için Elmadağ'dan geliyorum. Okul devam ediyor. Haftanın iki günü antrenman var. Babam getiriyor babam götürüyor. Eryaman'dan, Pursaklar'dan gelen var. Çevremdekiler şaşırıyordu. Ama ailem çok destek oldu. 3 kardeşiz. Bir tek ben spor yapıyorum. İlk başta ders ve futbol zordu. Sonra alıştım. Futbol çok eğlenceli, ruhu da rahatlatıyor. Bana huzur veriyor. 4 senedir oynuyorum. Babam kalecilik yapmış. Beni babam kaleci yaptı. Yediğim golleri kesinlikle saymam. Oynayabildiğim kadar oynayacağım."
Kızların halı sahaya girmesine şaşırıyorlar!
BAHAR Tekkalan, futbolda cinsiyet eşitsizliği olduğunu söyledi. Kariyeri boyunca çok defa 'Kadın futbol oynar mı?' tepkisiyle karşılaştığını söyledi: "Erkekler için bunu demezler. Aileler erkekleri 7 yaşında futbola yazdırıyorlar. Kızları ise 15 yaşında getiriyorlar. Ergenlikten çıkmış oluyorlar. Geç oluyor. Kadının futbolda kendisini kanıtlaması gerekiyor oynaması için. Futbol oynamak için halı sahaya giden kıza önce şöyle bir bakıyorlar. Bazen sahaya bile almıyorlar. Bir iki hareket yapıp şut çekip kendisini göstermesi gerek. Sonra maça alıyorlar."