Ankara'da 20 bine yakın avukat var. Yaklaşık rakamlarla İstanbul'da 50 bin, İzmir'de 10 bin, toplamda 130 bin avukat varmış memlekette. Kanunlaşma yolundaki çoklu baro sisteminin hararetle müzakere edilmekte olduğu
Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki Milletvekillerinin 132'si hukukçu ve bunların 130'u kendisini avukat, hâkim ve savcı olarak başkanlığa deklare etmiş. Millet onlardan usulet ve suhuletle bir baro sistemi ortaya çıkarmalarını beklemektedir. "Benim avukatlık işim olmaz" demezseniz bir hesaba ve de nüfusumuza göre hali hazırda 500 kişiye bir avukat düşmektedir. Türkiye'de kaç hukuk fakültesi var derseniz; tam 132 hukuk fakültesinin her yıl mezun verdiğini biliyoruz. Az mıdır çok mudur onu barolar bilir. Avukat olduktan sonra yakaya iliştirilen BARO rozeti itina ile emeklilikte bile taşınır. Yakasında mezun olduğu fakülte rozetini taşıyan avukatlar ise bir elin parmakları kadar bile değildir nedense?!
Baro,
Fransızca "
barreau" kelimesinden dilimize geçmiş, BARON kelimesiyle bir irtibat ve iltisakı yok. Avukat da Fransızca bir kelime. Bin yıl üç kıtada hüküm sürerken nasıl bir hukuk düzeni vardı bu kavram ve kurumların karşılığı neydi unuttuk Baro ne anlama geliyor diye merak ettim, şaşırtıcı ve bir o kadar da düşündürücü bir cevap çıktı karşıma: Baro, kelime olarak "
engel, mahkemede avukatları hâkimden ayıran bariyer" anlamına geliyormuş! Avukat da "savunucu" demek oluyor ama Latince "bağırıp çağırmak" anlamına gelen "
vocare" kelimesinden türemiş, ilginç!
Barolar bir kamu kuruluşu değildir, devlet yapısı içinde yer almazlar. Neticede
TOBB gibi
TESK gibi meslek kuruluşlarıdır. "Peki, neden resmi (siyah) plakalı araç kullanırlar devlet gibi?" derseniz o başka bir tartışma konusudur. Sivil bir toplum kuruluşu yani STK iken resmi plaka kullanma ihtiyacında olanlara sormak gerekir! Velhasıl barolar, tamamen bağımsız, hukukun ve adaletin sağlanması yolunda hizmet etmek durumundadırlar ama bizde öyle değildir. Çoğunlukla
CHP'nin arka bahçesi gibi altıok hizmetindedirler adeta ve sözde laikliğin amansız savunucularıdır. Duyarlılıklarını hep bu yönde kullanırlar, saniyen hukuk ve adalette. CHP'nin de her kademedeki yönetimine, görevine potansiyel aday olarak her hal ve şartta orada, baroda hazırdırlar ve statükoyu da korurlar. Statüko denen mefhumu da bir başka yazımızda inceleyelim.