Elde ettiği şampiyonluklarla Türk güreş tarihine adını altın harflerle yazdıran milli sporcu Yasemin Adar, güreşi milli mücadele olarak gördüğünü söyledi. "İlklerin kadını" milli güreşçi Yasemin Adar, "Güreş bizim için tamamen bayrak mücadelesi, milli mücadele" dedi. Güreşin olimpiyatlarda en fazla madalya alınan branş olduğunu hatırlatan 28 yaşındaki sporcu, "Bakıyorsunuz altın madalya sadece güreşten geliyor. Ama değer görüyor mu derseniz bir futbol kadar asla değer görmüyor. Olimpiyat geldiği zaman, önemli şampiyonluklar olduğu zaman herkes güreşe kitleniyor. İşte güreş kesin madalya alır gelir. Şöyle de bir sıkıntımız var bu olimpiyat öncesi neredesiniz?" diye sitemde bulundu. Bugüne kadar Avrupa ve dünya şampiyonluklarının yanında Akdeniz ve İslam oyunlarında da birinciliğe ulaştığını belirten Yasemin Adar, bütün sporcuların en büyük hedefinin olimpiyatlarda madalya alıp kürsüye olduğunu söyledi:
HEDEFİMİZ HEP 2020 İDİ AMA...
"Yine Türkiye'de tarih yazmak ve alınmamış bir madalyayı almak istiyorum. Hedefim bu yönde ama 2020 Tokyo Olimpiyatları'nın ertelenmesi gerçekten çok büyük bir talihsizlik. Çünkü 2020'ye herkes iyi bir şekilde hazırlanıyordu. Çok iyi bir hazırlık dönemi geçirmiştik. Hedefimizi de her zaman 2020 olarak belirlemiştik. Ona göre plan, program ve antrenmanlarımızı yapmıştık. Ama böyle bir talihsizlik yaşandı ve pandemiden dolayı 2021'e uzadı."
AYAKTA DURSUN YETER DEDİLER
Beden eğitimi ve spor yüksekokuluna gitmek için piolet hareketi öğrenmesi gerektiğini söyleyen milli güreşçi, "Bu hareketi öğrenmek için güreş salonuna gittim. Oradaki antrenör bana çok yetenekli olduğumu söyledi. Mutlaka güreş yapmalısın yaparsın başarılı olacaksın demişti. Baktım sevmeye başladım güreşi, antrenörlerim de çok iyilerdi. Sonra müsabaka var katılmak ister misin dediler. Tamam olur benim için sıkıntı olmaz dedim ve müsabakaya katıldım. Hiçbir hareket bilmiyordum. Ayakta dursan yeter Yasemin, sen yaparsın Yasemin sen zaten yenersin falan diyorlardı. Beni bu şekilde motive ediyorlardı. Arkasından Türkiye ikincisi oldum."
İKİNCİ OLUNCA NEDEN AĞLIYOR?
"İLK yarı finali aldığım zaman dedim ki 'Hocam ben şampiyonum. Hocam dedi ki, 'Kızım daha dur finale çıkacaksın.' Yok hocam ben şampiyonum, ben artık aştım o durumu. O kadar emin konuşma rakibin zorlu olacak dediler. Ben kendime o kadar inanıyorum ki... Dediğim gibi de oldu. 2016'nın Avrupa Şampiyonası final maçında Rus rakibimi 7-0 yenip zafer koşusu yaptım. Birincilik kürsüsünde bayrağımızın dalgalandığını görmek behim çok mutlu ediyor. İkinci olduğumda da o bayrağı dalgalandıramadım
BAŞARILI OLUNCA İŞLER DEĞİŞTİ
KENDI etrafında da kimsenin kadın güreşini bilmediği aktaran Yasemin, şunları söyledi: "Güreş her zaman erkek sporu olarak görülüyor. Bana kadından güreşçi olmaz, sen güreşçi değilsin yapamazsın diyorlardı. Hani size yasak değil mi gibi muhabbette oluyordu açıkçası. Toplumumuzda zihin olarak tamamen güreşi erkek sporu olarak görüyorlardı. Zamanla bunu duya duya alıştım. Ben başarılı olursam toplumumuz kadın güreşini benimseyecek ve onlara kadın güreşini ispatlayacağım diye içimden hep konuşuyordum. Nitekim öyle oldu. Başarıyı yakalayınca beni gören 'Yasemin Acar biliyorum sen o güreşçi kızsın, sen çok başarılısın, helal olsun sana' demeye başladılar."
'HERKES NE YAPIYORSA, İKİ KATINI YAPARDIM'
"ÇALIŞMAYA başladım, bireysel olarak çok çalıştım. Herkes minderden ayrılırdı ben kalıp hayali güreş yapardım. Gölge güreşi diyoruz. Karşında rakip varmış gibi güreşme antrenmanları gibi. Herkes 5 tane halat çekiyorsa ben 10 tane halat çekerdim. Sürekli üstüne koymaya başladım ve ilerleyen zamanlarda takıma girdim. İlk başlarda gittiğim tüm şampiyonalarda yenildim. Yavaş yavaş kendimi geliştirerek ve tecrübelendim. 2016 benim için dönüm noktası oldu. 2020'ye doğru başarılı bir şekilde madalyaları alarak devam ediyorum."