Koronavirüs salgını sağlığımızı olduğu kadar ekonomiye de namütenahi tesir ediyor. Aksini düşünmek mümkün değil. Hayatın her alanı salgından çok olumsuz etkileniyor. Geçimini sağlayabilmek için günlük çarkını döndüremeyen pek çok kesim var. İnsanlar dükkân, ev, araba sair ihtiyaçlar için borçlanmışlar ama salgın yüzünden ödemeler yapılamıyor. Bırakın ödemeyi geçim sıkıntısına düşenler var. İBAN numarası verip ihtiyaç ifade edemeyen bir yığın insan var. Bu noktada "iyi ki devletimiz var" diyoruz ve imkânların nasıl seferber edildiğini görüyoruz. Salgının Ramazan'a rastlaması da ilginç, belki bir lütuf! Ayın bereketi salgının olumsuz tesirini bir ölçüde kırıyor.
Sadece hizmet değil, devlet kesenin ağzını açtı ve sıkıntıyı hafifletmek üzere en geniş şekilde tedbirlerini alıyor ve hayatın idamesi bir anlamda esnetilmeye çalışılıyor.
Ankara, ağırlıklı olarak memur kenti, ticari faaliyet de buna göre vaziyet almış durumda. Resmî kurumlar en sıkıntılı halde dahi çalışanlarına ödeme yapmak zorundalar. Genel bütçeden ona göre pay aldılar. Ama özel sektör öyle değil, "yarı maaş", "ücretsiz izin" vs gibi tedbirlerle salgının etkisi kırılmaya çalışılıyor.
TOBB, TESK gibi meslek kuruluşları ve sendikaların hayatı rahatlatmak adına ne yaptıklarını ben şahsen merak ediyorum. Salgın etkisi derece derece toplumun bütün katmanlarına bunlar yansırken, geniş bir kesimin destek beklediği muhakkak. Büyükşehir ek bir destek için geçen hafta 100 milyonluk kararı meclisten geçirdi. Oy birliğiyle alındı karar. 100 milyon deyip geçmeyelim, hâlâ eski para ile düşünenlerin rakamı 100 trilyon olarak anlaması gerekiyor. Belediyenin 2020 bütçesi de zaten 7 milyarı yani 7 katrilyonu aşmıştı. İlçe belediyeleri ile birlikte toplam bütçe rakamı 17 milyarın üzerinde. İlçeler arasında en büyük bütçe Çankaya'nın onu Yenimahalle Belediyesi izliyor. Vatandaşa yansıma oranının yüzde 10 civarında olduğunu başkanların ağzından duydum.
Salgın, vatandaşın sağlığı adına olumsuz ama belediyelerin hizmetleri için ise tam fırsat. Hazır bütün cadde ve sokaklar insansızlaşmışken; asfalt, kaldırım gibi kent estetiği çalışmaları kolaylıkla tamamlanabilir. Yaşamkent gibi pek çok mahallenin köpek istilası altında olduğu biliniyor, vatandaş şikâyetçi ve ciddi güvenlik tehdidi var ama belediyelerde muhatap bulamıyor.