"Her dezavantaj beraberinde avantajlar da getirebilir. Bu süreç yerli oyuncuların ön plana çıkmasına, yabancıların maliyetlerinin düşmesine, kulüplerin alt yapıdan yetişen sporcularına daha fazla yer vermesine vesile olabilir"
Halkbank Başantrenörü Taner Atik, koroavirüs salgını sebebiyle voleybolda yaşananları SABAH'a yorumladı. Atik, voleybolu seven paydaşlardan gelecek fedakarlıklarla ile bu zor günleri atlatacağına inandığını söyledi.
Başantrenör olarak ilk yılınızdı. Böyle bir olayla karşılaşınca ne düşündünüz?
Tabi ki bu şartlar herkes için eşit olduğu için avantaj veya dezavantaj olarak değerlendirmenin doğru olduğunu düşünmüyorum. Özel olarak bir takımı olumsuz veya olumlu etkilemiyor. Takımın performansı adına değerlendirme yapmanın doğru olduğunu düşünmüyorum. Voleybol için kötü oldu zira liglerin en heyecanlı dönemi başlamıştı. Erteleme kararından iki gün sonra
Axa Sigorta Kupa Voley (Türkiye Kupası) maçları oynanacak, ardından da Play- Off başlayacaktı. Hem sporcular, hem kulüpler hem de taraftarlar için sezonun en zevkli dönemi başlayacaktı. Bu durum herkesi olduğu kadar bizi de üzdü.
Lig için 'Normal sezon oynandı. Sıralamaya göre tescil edilsin' görüşü de var, devam etmesini savunan da.. Siz ne dersiniz?
Dünya ve Avrupa'da birçok ülkede ligler ertelendi. Bazı ülkeler farklı yollar izledi. Mesela Polonya'da erkeklerde lig bitmemişti; kadınlarda ligi bitirdikleri için 1.'yi (Chemik Police) şampiyon ilan ettiler. Erkeklerde ise Beyaz Lig ilan edildi ve
Avrupa'ya gidecek takımları belirlediler. Diğer ülke federasyonları da özgün kararlar aldılar. Önemli olan
Türkiye Voleybol Federasyonu'nun önceliği. Federasyonun hakkaniyetli bir karar vereceğine inanıyorum. Biz
Halkbank olarak yine
Şampiyonlar Ligi'nde oynamak isteriz. Ama ligin bu şekilde tescil edilmesi bizim önümüzdeki sezon Challenge Kupası'nda oynamamız demektir. Bu karar çıkarsa da bu kupayı kazanmak hedefimiz olacaktır.
BU KONUDA KARAR FEDERASYONUMUZUNDUR
Bu sezon öncesi hedeflerinizle uyuşuyor mu?
Nasıl bir takım kurulursa kurulsun hedefimiz her zaman başarılı olmaktır. Son 6 yıldır Şampiyonlar Ligi'nde mücadele eden,
CEV Kupasında,
Türkiye Efeler Liginde,
Süper Kupa ve
Türkiye Kupasında şampiyonlukları yaşayan, Türk takımları arasında Şampiyonlar Ligi finali oynayan tek takım olduğumuz için hedeflerimiz hep yüksektir. Ligi bu haliyle tescil edip etmemek federasyonun kararı; bizim bir şey söyleme şansımız yok. Ancak oynanırsa hem
Axa Sigorta Kupa Voley maçlarında hem de
Play-Off'ta kulübümüzün kalitesine, tarihine yakışır bir çaba sarf edeceğiz.
SEZONUN İKİNCİ YARISI SEVİYEYİ YÜKSELTTİK
Halkbank sezona Türk oyunculara yatırım yaparak girdi. 2 yabancı ile başladınız? Sezonu nasıl değerlendirirsiniz?
Sezonun hazırlık dönemini çok iyi değerlendirdiğimizi söyleyebilirim. 5 haftalık bir dönemi yerine 7 haftalık bir süreç geçirdik. Her sezonun ilk yarısında hemen hemen her kulübün bazı oyuncularından yoksun çalıştığını biliyoruz. Bizim de 4 oyuncumuz Milli Takımda olmasına rağmen iyi bir hazırlık dönemi geçirdik ve sezonun ilk yarısında takımımız bizleri tatmin eden bir voleybol anlayışını sahaya yansıttı ancak sonuçlar arasında doğru orantı olmadı. Alabileceğimiz birçok maçı şanssız bir şekilde kaybettik. Sezonun ikinci yarısından itibaren hem oynadığımız oyunun seviyesini arttırdık hem de hak ettiğimiz galibiyetler aldık. Zaten bizi kupa ve play-off için umutlandıran da buydu.
EFE BAŞARILI BİR PROJENİN ÜRÜNÜDÜR
2002 doğumlu Efe Bayram için Türk voleybolunun geleceği yorumları yapılıyor. Efe'nin arkasından yeni yetenekler var mı?
Halkbank geçmişten bu yana gençlere yatırım yapan bir kulüp. Geçen yıllarda alt yapıdan yetişen oyuncuları, tecrübe kazanmaları için pilot takımda (Anadolu Üniversitesi) oynatıyorduk ki A Takıma hazır gelsinler. Geçen sezon kulüp olarak yeni bir karar aldık ve federasyona başvurarak birinci ligde ayrı bir takım olarak yer almak istediğimizi söyledik. 2. Lig'e katılabileceğimiz söylendi ve biz de
Halkbank olarak böyle bir takım kurduk.
Efe Bayram bu projenin bir ürünü,
Abdullah Çam,
Furkan Aydın,
Selçuk Uyar,
Rıza Cem Akgün,
Berkün Üstündağ bu vizyonun yetiştirdiği sporcular.
G.SARAY BAŞKANI CENGİZ'İN SÖZLERİ UMUT VERİCİYDİ
Bu süreç en çok amatör sporları vuracak gibi. Hatta Galatasaray İkinci Başkanı Albayrak'ın sözleri büyük tartışma yarattı. Sizce spor ve voleybol ve bu süreci nasıl atlatacak? Voleybolu seven insanların bu tür durumları voleybolu güçlü kılmak adına bir fırsat olarak görmeleri gerekir. Aksi takdirde gönülsüz yatırım yapanların zaten en ufak bir sorunla karşılaşınca desteği çekmeleri gayet normal. Galatasaray çok köklü bir kulüp. Başkan Mustafa Cengiz'in açıklamaları, bir spor adamı olarak beni çok mutlu etti. Galatasaray'a yakışan da budur. Ben kesinlikle böyle süreçlerde voleybol paydaşlarının yatırım yapmaktan vazgeçmemesi gerektiğini düşünüyorum. Kulüpler, sponsorlar yatırımı kesmeden sevgilerini, katkılarını yansıttıkları sürece voleybol bu süreçten güçlenerek çıkabilir.
16 ülkede yapılan yapılan bir ankette sporuların yüzde 13'ü depresyon yüzde 16'sı da anksiyete yaşıyormuş. Psikolojik olarak bugünlerin etkisinden kurtulmak zor olacak mı? Sporcuların bu tür sıkıntıları yaşaması çok normal. Çok aktif bir yaşam temposuna alışmışlar. Haftanın üç günü çift idman yapan, yurt içi, yurt dışı seyahatlere giden insanlar, evden çıkamadıkları bir ortama geçiyorlar. Bu doğal olarak negatif bir etki yaratıyor.
Karantina günleriniz nasıl geçiyor? Günlerim evde ama dolu geçiyor. Sezonda oynadığımız maçların tamamını tekrar tekrar izliyorum. Her gün 3 oyuncu ile düzenli olarak görüntülü konuşarak ev çalışmalarının değerlendirmesini yapıyoruz. Haftada 4 gün de teknik kadro, sağlık ve performans ekipleriyle ile görüntülü konuşup çalışmaları değerlendiriyoruz. Analizler yapıyor, teknik, kuvvet, esneklik, anatomik olarak oyuncuların verdikleri cevapları karşılaştırıyoruz"
'TAKIMIN TÜMÜ SPORU ÇOK ÖZLEDİ'
"ONLINE olarak haftanın üç günü çift, üç günü de tek idman yapılıyor. Bu çalışmaları yaparken, sezon içinde her sporcumuz için hedeflenen referans kalp atım sayıları, hangi idmana nasıl tepki verdiklerini dikkate alıyor ve evde de aynı değerleri yakalamalarını istiyoruz. Düzenli olarak kilo kontrolü yapıyor ve sporcularımızın beslenme programlarını yapıyoruz. Onlar da büyük oranda programlara uyuyorlar. Hepsi hareket etmeyi, spor yapmayı özlediler. Bazı idmanlar ağır olmasına rağmen şikayet etmeden, eksiksiz bir şekilde yapıyorlar.
EVDE ÖĞRETMEN DE VAR ÖĞRENCİ DE!
"OĞLUM 1. sınıf öğrencisi, eşim öğretmen. Oğlumun online ders aldığı saatlerde eşim de öğrencilerine online der veriyor. Bu nedenle ikisi de akşam 17: 00'ye kadar zaten meşgul oluyorlar. Ben de bu süreçte eşime ev süpürmede ve yemek yapmada yardımcı olmaya çalışıyorum, oğlumla da oyunlar oynuyoruz, bol bol kitap okuyoruz. Bu bizim için fırsat oldu. Evde Survivor parkurları kuruyoruz, voleybol oynuyor güzel vakit geçiriyoruz."