Çin virüsü, deprem ve Suriye ilk ve öncelikli olarak Türkiye'nin gündemidir ama aynı zamanda dünyanın da gündemidir. Yani sorun çok ama ülkemizin müşkülü çözecek gücü de var. Vaktiyle bir yabancı mevkidaşı, resmi görüşmeler tamamlanıp istirahate çekilince bizim dışişleri bakanına "E daha daha?" diye soruyor. Bizim dışişleri bakanı o anda aklına gelenleri sıralıyor, mevkidaş şaşırıyor ve: "Bunlar" diyor "Dünyanın sorunları?" Bizim bakan bu şaşkınlığa dünya haritasında
Türkiye'yi işaret ederek; "Bizim dünyadan başka sorunumuz yok mu?" demiştir ne cevap vermiştir sohbetin gelişen kısmını bilmiyorum ama, bizim yaşadığımız ve önümüzde yığınla çözüm bekleyen sorunlara baktığımızda büyük ekseriyetinin dış kaynaklı olduğu gerçek. Öyle sorunlar var ki dünya yükü adeta bizim ülkemizin omuzlarında.
Taa
Çin'den bir virüs doğuyor, hızla bütün ülkelere yayılıyor. En son burnumuzun dibindeki komşumuz
İran'da ve
İran şaşkın, ne yaptığı nasıl tedbir aldığı belli değil. Dünya Sağlık Örgütü daha olaya el koymadan
Türkiye, hemen gerekli önlemlerini aldı ve önce Çin'den sorunsuzca vatandaşını Türkiye'ye taşıdı, ardından İran'da aynı titizlikle işlem geliştirdi ve uçağı
Ankara'ya indirip gerekli çalışmayı başlattı.
Takdir var mı yok,
tenkit çok! Oysa şu ana kadar virüsün sirayet etmediği ender ülkelerden biri Türkiye. Ülkemize girmemesi için önlemler titizlikle alınıyor. Yetkililerin açıklamalarından bunu anlıyoruz.
Bir kesim var ki virüsün niye Türkiye'de görülmediğine adeta üzülüyor. Allah korusun: "Hastaneler karantina altında, vatandaş panik, deprem bölgelerinde halk perişan olsun, Suriye'den art arda şehit cenazeleri gelsin" istiyorlar adeta. Ondan sonra "Aha, diyecekler, bu durumu her zaman ve her konuda olduğu gibi hemen "Saray'a taşıyıp sebep olarak göstermezlerse ben de ne olayım?! Hepimizin elbirliği etmesi,
milli insiyakla tavır alması, birlikte üzülüp birlikte sevinmesi gereken en hayatî meseleler dahi Meclisteki grup toplantılarında siyasete meze yapılıyor. Bu anlayış yeni çıktı eskiden bu kadar densiz davranılmaz ve böyle konularda dikkatli olunur ve destek verilirdi. Netice olarak ben bir şey söyleyeyim mi; aklınıza gelecek hangi sorun olursa olsun
Türkiye'nin altından kalkamayacağı bir mesele bulunmamaktadır. İçeriden takoz olmasalar bunların hepsinin kısa sürede üstesinden geleceğimize inanıyorum. İdarî ya da malî bunların hiçbiri
Türkiye'ye sorun olmaz, ben devletime güveniyorum.