Reformcu
İskoç yazar "Bir şehrin mezarlığını gör o şehrin ne olduğunu anla" der.
Başkentte mezarlık deyince akla hemen
Cebeci Asri Mezarlığı ve
Karşıyaka gelir.
Bugün
Cumhuriyet döneminin birçok ünlü isminin yattığı
Cebeci Asri Mezarlığı'ndan söz etmek istiyorum.
Yazarlar, şairler, gazeteciler, bakanlar,
Cumhurbaşkanı eşleri, vekiller, valiler, dünya şampiyonları… Aklıma ilk gelenler;
Ahmet Arif,
Vedat Dalokay,
Hasan Ali Yücel,
Vecihi Hürkuş,
Uğur Mumcu,
Cahit Sıtkı Tarancı,
Mevhibe İnönü… Burası
Karşıyaka'dan sonra
Ankara'da en büyük mezarlık...
İç Anadolu'nun bozkırında yeşilliği öne çıkarmasıyla dikkat çeker. Mezarlıkta
Müslümanların yanı sıra
Hristiyan,
Musevi bölümleri de yer alır. Türkiye tarihinin izlerini taşıyan mezarlığın tamamı dolmuş durumda.
Söz mezarlıklardan açılmışken… Dün değerli arkadaşım
Eliz Özer'le konuşuyoruz.
Cebeci Asri Mezarlığı'nda rahmetli ağabeyi yatırıyor.
Geçen hafta ziyaret edip çiçeklerini değiştirmiş, bakımını yaptırmış.
Çalınan hayrat musluğunun yerine yenisini takmış. Önceki gün de annesi
Füsun Teyze oğlunun mezarını ziyaret etmiş. Bir de ne görsün,
Eliz'in diktiği çiçeklerin bir tanesi bile yok.
Mezarlıktaki küçücük demir parçası musluktan, birer liralık çiçeklerden nasıl bir kazanç elde edilir! Bunları çalanlar bir gün o
mezara kendilerinin de gireceğini
hiç mi düşünmez?
Emniyet ve
mezarlık yetkililerinin konuya el atmasını rica ediyorum. Gerekirse belli noktalara
güvenlik kameraları yerleştirilebilir, güvenlikçi sayısı artırılabilir.
Mezar taşındaki bir çiçeğe
tenezzül eden yarın neler yapabilir siz düşünün.
Burada yatan herkese
Allah rahmet eylesin. Mezar taşlarını rahat bırakmayanlara
gereken
ceza verilsin.
Cahit Sıtkı Tarancı'nın "
Mezarlık" şiiri ne güzel anlatır: "Ve şehrin şenliğine karşılık/
Susar servileriyle mezarlık/ Susar ve hatırlar: Bu kırık/
Aynadaki perişanlık/ Sizindir,
siz gafil, siz bihaber/ Bir gün açmak için bu çiçekler/
Ölülerin sükûnu bu çiçekler"