Üniversitede eczacılık okuyan ve aynı zamanda müzikle uğraşan Serenad Bağcan müzik dışında bir bölüm okumanın aile geleneği olduğunu ifade etti. Bağcan, klasik batı müziği eğitimi aldı ama ruhunu türkülerle beslediğini ifade etti.
Konserlerini öncelikle kadınlara armağan ediyorum diyen Bağcan kadına şiddet olayları hakkında da konuştu.
Köklü bir müzisyen aileye sahip olan sanatçı Serenad Bağcan, kimdir kendinizden biraz bahsedebilir misiniz?
Çocukluğumdan beri şarkı söyleyen, müzisyen bir ailenin içine doğmuş şanslı biri olarak tanımlıyorum kendimi.
Müziğin her daim konuşulduğu, bestelerin yapıldığı mutlu bir ailede büyüdüm.
Çocukluğumdan bu yana, bir şeyi sevdiysem onu büyük bir tutku, disiplin ve aşkla yaptım, yapmaya da devam ediyorum.
Ankara Çocuk Korosu, Ankara Çok Sesli Gençlik Korosu, Orfeon Oda Korosu ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Çok Sesli Korosu'nda görev aldım. Dünyanın en ünlü sahnelerinde en önemli şefler ve solistlerle çalıştım her birinden yeni bir şey öğrendim ve kendime kattım, biriktirdim.
Serenad Bağcan ne tür müzikler dinler?
Ruhuma ve hayatıma dokunan tüm şarkıları dinliyorum aslında.
Uzun yıllar Klasik Batı Müziği eğitimi aldım ancak türkülerle de ruhumu çok besledim. Etnik müziklerin klasik müzikle harmanlandığı eserlerden türkülere kadar her müziği dinlerim, o anki ruh halime göre arabesk müzikle de kendimi bulduğum anlar olur. Dünyadaki bütün müzikleri merak ediyorum, ayırt etmeksizin her şeyi dinleyebilme potansiyeline sahibim. Latin müziğine hayranımdır ve söylemeye bayılırım, türkülerimize vurgunum, yeri gelir popüler müzik dinlerim, yeri gelir Mozart'ın Requiem in D Minor'ünü dinlerken erir giderim.
Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunusunuz, fakat mesleğinizİ neden hiç yapmadınız?
Bizim ailede bir gelenek vardır; herkes müzik dışında farklı bir alanda da meslek sahibi olacak ve beraberinde müzikle uğraşacak diye. Yani Bağcan ailesinde müzik yapabilmenin ön koşulunun üniversite mezunu olmak olduğunu söyleyebilirim.
Sadece ben değil iki kız kardeşim de ailemizin yönlendirmesi ile müzik dışında bir alanda lisans eğitimlerimizi tamamladık.
Bağcan ailesinin ferdi olmak ve bu ailede büyümek nasıl bir duygu?
Bağcan ailesinin ferdi olmak ana konumuzun her zaman müzik olması anlamına geliyorBağcan ailesinde büyümek ayaklarınızın çoğu zaman yere basmaması, hayalperestlik, tutkulu, iradeli ve her zaman birlikte olmaktan ve birlikte eğlenmekten zevk almak anlamına geliyor benim için.
Bugün MEB Şura Salonu'nda Ankara dinleyicisi ile buluşacaksınız. Dinleyici ile iç içe olmak size ne hissettiriyor?
Bir Ankaralı olarak, Ankara'da ve Ankara seyircisiyle olmak beni rahatlatıyor.
Kendi evimdeymişim gibi, ailemle şarkı söylüyormuşum gibi hissediyorum.
Konserimde Serenad albümümdeki şarkılar ve o şarkıların hikâyelerini dinleyicim ile paylaşacağım. Yine öyküleri olan türkülerle ve o türkülerin hikâyeleri ile Ankaralı dinleyicimi de konserime dâhil ettiğim, birlikte eğlendiğimiz interaktif bir konser bekliyor bizi. Ankara konseri ile başlayacak bu samimi konser serüvenini ülkemin dört bir köşesinde devam ettirmek istiyorum.
DÜNYADA BİR ŞEYLER DEĞİŞECEKSE BUNU KADINLAR YAPACAK
"Konserlerimi öncelikle kadınlara adıyor, onlar için adımlar atmak istiyorum" dediğinizi duyduk, bu çok güzel bir yaklaşım. Ülkemizde ve dünyada yaşanan kadın cinayetleri kadına şiddet olayları hakkında neler düşünüyorsunuz? Sanatçıların kadına şiddet ve kadın cinayetleri olaylarında üzerine düşen görev ne? Nasıl bir duruş sergilenmeli ya da nasıl bir tepki verilmeli? Bu çirkin olayların son bulması için neler yapılmalı?
Kadınların toplumun temelini oluşturduğunu düşünüyorum. Toplumların, ülkelerin, dünyanın hatta gezegenimizin iyiye, güzele ve sevgiye dönüşmesinin kadınların kendi güçlerinin ve yaratıcılıklarının farkına varmasıyla mümkün olacağına inanan bir kadınım. Bir anneyi eğitirseniz, nesilleri eğitirsiniz. Çünkü dünyada bir şeyler değişecekse bunu kadınlar, yani kadını da erkeği de yetiştiren anneler yapacaklar. Kadına şiddete gelirsek, şiddet ile mücadelede toplumun tüm fertleri gibi biz sanatçılara da büyük bir sorumluluk düşüyor elbette. Ben bu duruşu şarkılarımla, ülkemi gezerek şarkılarım ve o şarkıların hikâyeleri ile yapmaya çalışıyorum. Her türlü şiddetin eğitim ile önlenebileceğini düşünüyorum. Bir şarkıcı olarak eğitime şarkılarım aracılığı ile katkı verebileceğimi düşünüyorum. Yani ne iş yaparsanız yapın, hangi sanat dalı ile uğraşırsanız uğraşın toplumun eğitilmesi için atılacak adımların her türlü kötülükle mücadelede önemli bir adım olacağına inanıyorum.