7 yaşındaki minik Ümmü Gülsüm, mevsimlik tarım işçisi baba Hüseyin ve ev hanımı anne Meryem Demirkıran çiftinin 4 çocuğundan en büyüğü. Bir gün yaşadıkları çadırda fenalaşan Ümmü Gülsüm'ü hastaneye götüren aile kahreden haberle sarsıldı. Yapılan tetkikler sonucunda, okula başlama hayalleri kuran minik Ümmü Gülsüm'e kemik kanseri teşhisi konuldu. Bu teşhis zor şartlarda yaşayan ailenin hayatının daha da zorlaşacağının habercisiydi.
KAHRAMANKAZAN'A YERLEŞTILER
Baba Hüseyin Demirkıran, kahreden haberin ardından ailesini de alarak Ümmü Gülsüm'ü tedavi ettirmek için ceplerindeki üç kuruşla Ankara'nın yolunu tuttu. Demirkıran ailesi Kahramankazan'a yerleşirken, Hacettepe Üniversitesi'nde de kızlarının tedavisine başladı. Aile Kahramankazan'da kiraladıkları, ancak içerisinde neredeyse hiç eşya, hatta halı bile olmayan evlerinde yaşama tutunmaya çalışıyordu. Minik Ümmü Gülsüm, hastalığının getirdiği ağır şartlara ve ailesinin içinde bulunduğu imkânsızlıklara rağmen, yaşama sımsıkı tutunmak için çabalıyordu. Ümmü Gülsüm, bu zor şartlar altında üçüncü kemoterapisini almıştı bile. Başkan Serhat Oğuz'un, eşi Nergiz Oğuz beraberindeki belediye ekipleriyle birlikte Demirkıran ailesini evlerinde yeniden ziyaret etti. Ziyarette minik Ümmü Gülsüm ve kardeşleriyle yakından ilgilenen Nergiz Oğuz, ellerinden gelen tüm imkanlarla ailenin yanında olacaklarını belirtti.