Başkent, siren sesleri ve yanar-döner tepe lambalarına alışıktır diye taa 2016'da yazmışım. Yerel seçim öncesi de "Vatandaşın asabını bozmayın" diye bir kere daha uyarmıştım. Çünkü ipin ucu kaçmış gibi görünüyordu ve vatandaş da buna çok kızıyor. Trafikte sağımız solumuz çakarlı, sirenli dolaşan arabalardan geçilmez oldu. Nihayet devlet iradesi harekete geçti ve Kasım ayı itibarıyla çakarlar artık çakmayacak.
Bunun bir yönetmeliği var ama ne mümkün; herkes ve en ufak bürokratına kadar çakar lambalı arabalarla dolaşmayı marifet sayıyor. Nihayet İçişleri Bakanlığı bir karar aldı ve buna dur deneceğini açıkladı. Bu karardan sonra -muhalefet dâhil- partilerin genel merkezleri belediyeleri de uyarmak suretiyle makam otolarının çakarlarını hemen kapatarak uygulamaya öncülük etmeleri, insiyatifi korumalara, makam şoförlerine bırakmamaları gerekir. En alâkasız birim başkanının ne gibi bir geçiş üstünlüğü olabilir ki? Bazı sivil araçlara bile çakar lamba takıldığı belirlendi.
Şimdi "sağa çek" denecek ve sorgulanacak.
Aksi durumda ceza geliyor, ısrar edilirse araçlar trafikten de men edilecek.
Aslında 2012'de bir genelge vardı.
Buna göre sadece cankurtaranlar, acil hasta, hükümlü, sanık taşıyan veya şüpheli takip eden emniyet ve asayiş emrine verilmiş zabıta ve polis araçları geçiş üstünlüğüne sahip olarak bu donanımı kullanabiliyor. Aslında gereksiz hallerde ve uygunsuz saatlerde onlar da çakar yahut siren kullanmamalı, etrafta hastaların, yaşlıların ve bebeklerin bulunabileceği unutulmamalı.
Çünkü gece yarısı bakkal çağırmak için bile korna yerine sirene basanları gördük. Biz de yazımıza bunu söylemiş, trafikte "GEÇİŞ ÜSTÜNLÜĞÜ"ne sahipmiş gibi hareket eden araçlara dikkat çekmiştik.
Araç içinde makam sahibi yoksa bu donanım hiçbir şekilde kullanılmamalı aslında ve bu iş şoförlere, korumalara bırakılırsa makam araçlarının çerçici eşeğine döndürüleceğini söylemiştik, öyle de oldu ve bakanlık olaya el attı.
Çocukluğumuzda "Çerçici eşeği" diye bir tabir vardı, en süslü eşekler boğazında çan ve boncuklarıyla, köy köy dolaşarak baharat, incik boncuk satan çerçicilerindi.
Bir de; çakar rengi niçin KIRMIZI-BEYAZ değil de KIRMIZI-MAVİ diye sormuştum da yetkililer; mavinin DERİN, kırmızının UYARICI olması nedeniyle bütün dünyadaki uygulamanın böyle olduğunu söylemişlerdi.
Bence Amerikalılara öykünmedir olay… Onların aksiyon filmlerini andıran "cafcaf" ları insanları cezbetmektedir