Çernobil dizisi ile yeniden dünya gündemine oturan korkunç kazanın yaşandığı Pripyat bölgesine gelen Türk araştırmacılar, bölge bölge radyasyon dozunu ölçüp bilimsel gözlem yaptılar. Ankara Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsünden ve çeşitli üniversitelerden Türk akademisyenler ile öğrenciler, Ukrayna Ulusal Nükleer ve Radyasyon Güvenliği Bilim ve Teknik Merkezi (SSTC NRS), Energoatom ve Odessa National Polytechnic Üniversitesi (ONPU) yetkilileri ile 2. Uluslararası Nükleer Yaz Okulu etkinliğinde Kiev'de bir araya geldi.Türk araştırmacılar, yaz okulu etkinlikleri kapsamında, AB ve Türkiye'nin de aralarında bulunduğu büyük bir konsorsiyumun katkılarıyla patlamanın olduğu 4. reaktörün üzerinin çelik zırhla kapatılmasının ardından bir bölümü turizme de açılan Çernobil Nükleer Santrali'nin bulunduğu Pripyat bölgesini ziyaret etti. Ankara Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Niyazi Meriç, 26 Nisan 1986'da dünyanın en büyük nükleer kazasının yaşandığı Çernobil'de 33 yıl sonra bilimsel gözlem için bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Türkiye'de de bir nükleer reaktör kurulum çalışmaları bulunduğuna işaret eden Meriç, bunun için eğitimli elemana ihtiyaç olduğunu vurguladı. Türkiye'de bu alanda 50'si profesör olmak üzere 180 dolayında akademisyen bulunduğunu, Ankara, Hacettepe ve Ege Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüleri ile İstanbul'da Enerji Enstitüsü kurulduğunu aktaran Meriç, bunun dışında nükleer bilimlerle uğraşan üniversite bölümlerinin oldukça kısıtlı olduğunu söyledi.
GÜVENLİK GİYSİSİNE GEREK YOK
MERIÇ, Çernobil'e gelmeden önce o bölgedeki radyasyon konusunda oldukça ön yargılı olduklarını dile getirerek, Türkiye'deki meslektaşlarının da aynı düşüncede olduğunu aktardı. Radyasyon açısından oldukça kirli bir bölge ile karşılaşacaklarını hayal ettiklerini belirten Meriç, "Çernobil'de ne tür giysiler giymemiz gerektiği konusunda tartışmalar yaptık. Kalın ayakkabılar, uzun kollu giysiler ve bazı ekipman yanımızda bulundurmamız konusunda anlaştık. Ancak Çernobil'e gittiğimizde yanıldığımızı anladık. Güvenlik amaçlı kullandığımız giysileri yavaş yavaş çıkartmaya başladık çünkü ihtiyacımız yoktu. Doz ölçen cihazlarımız Kiev'in içinde 0,15 mikrosievert gösterirken Çernobil'deki radyasyon dozu bu miktarın maksimum yüzde 20-30 dolayında yüksekti. Yani Çernobil'de güvenlik amaçlı giysi giymeye gerek yok" dedi.