Üç engelli evladı olan Sinem Ersoy, ailelere ve vatandaşlara uyarılarda bulundu. Engelli çocuğu olan her ailenin konuyu bilen birileriyle hareket etmesinin faydalı olacağından bahseden Ersoy, "Engelli çocuğu olan aileler çocuklarından çekinmesinler bilakis çocuklarını tanımaya çalışsınlar. Çocuğunun engel durumunu anlayıp araştırıp STK'larla birlikte hareket etsinler. SERÇEV'le tanışmadan önce çocuğunun gelişiminin hayli yavaş olduğunu söyleyen SERÇEV sonrası başarı hikâyesi olan onlarca ailemiz var bu bizi çok mutlu ediyor. Bu her engel grubu için çok önemli. Engel durumu ne olursa olsun aile çocuğunu iyi tanısın ve iyice araştırsın, engelli çocukların önündeki her engeli kaldıralım" dedi.
SABİT BAKIMDAN KİŞİSELE GEÇİLMELİ
Toplumun engellilere bakış açısının değişmesi gerekiyor, fiziksel ve bedensel engelliler her birey gibi bağımsız şekilde istediğini yapabilmeli engelleri hayatlarına ve hayallerine engel olmamalı. Engellilerde kişisel bakım modeline geçilmeli diyen Ersoy, "Hepimiz birer engelli adayıyız diyerek engellilere destek olmuyorlar onların önündeki her türlü engeli kaldırarak farkındalık oluşturup destek olurlar. Herkes elini taşın altına koymalı. Hindistan'da uygulanan sistemin benzerinin ülkemizde de uygulanmasını istiyoruz. Ailesini kaybeden engelli bireylere bakan devletin rehabilitasyon merkezlerindeki sabit bakım hizmetinin kişiye özel bakım hizmetine dönmesini talep ediyoruz. Her engellinin bakımı farklı o yüzden sabit bakım hizmeti verilen emeklerin çöpe atılması demek, bu konuda yetkililerden çözüm istiyoruz" şeklinde açıklamalarda bulundu.
BEN ÖLÜNCE ÇOCUĞUMA KİM BAKACAK?
Engellı bireyler için bireysel engel fonu oluşturulsun diyen Ersoy, "Biz SERÇEV olarak bununla ilgili projeler üzerine çalışıyoruz. Engelliler günlük yaşamlarına devam etsin, sosyal hayatları bitmesin diye uğraşıyoruz. SERÇEV Engelsiz Mesleki ve Anadolu Lisesi gibi okullarla firmalar işbirliği içinde olsun, öğrencilere staj yaptırsınlar. Firmalar ara elemanları bu okullarda okuyan çocuklardan karşılasın. Böylelikle engelliler kolaylıkla istihdam edilir. Önceleri sadece gelecek kaygısı yaşıyorduk evladım iyileşecek mi? Ne olacak eğer ben ondan önce ölürsem ona kim bakacak? Ona benim baktığım gibi bakabilecekler mi? Gibi çeşit çeşit sorular kafamızı kemiriyordu. Bu soruların ortadan kalkabilmesi için adımlar atılmalı" diye konuştu.