İmparator Ferdinand'ın elçisi Busbek Kanuni döneminde 8 yıl İstanbul'da kalmış, sonra da imparatoruna mektup yazmış. "Ben Osmanlı milletini kendi milletimle karşılaştırınca" demiş, "korkuya kapılıyorum, uykularım kaçıyor." Yarın karşı karşıya gelince Türklerin galip geleceğini çünkü "çok akıllı, adil, ahlaklı, çalışkan, sadık, tecrübeli ve kuvvetli" olduklarını yazmış.
Kendi milletinin de bu hasletlerin tam aksi bir davranış içinde olduklarını eklemiş. Yalnız bununla kalmıyor elçinin mektubu, Osmanlı hasletlerinin tek dayanağının dinleri olduğunu, Müslümanların da Osmanlı Hanedanlığı sayesinde ayakta durduğunu ilave ederek aynen şöyle diyor: "Her fırsatta padişahı ve hanedanı kötülersek biz bir sonuç alabiliriz. Hanedan yıkılırsa Millet dağılır, Millet dağılırsa dinleri de mahvolur." Ferdinand'ın elçisi mektubunun sonunda Osmanlı'nın dininin doğrudan hedef alınmamasına bilhassa dikkat çekiyor.
İfadeler Gökhan Çayırlı'nın "Yitik Hazine" kitabının önsözünden, hemen altına Merhum Cemil Meriç'in "Haçlıların en büyük zaferi bizim tarih kitaplarımızdır" sözünü ekledikten sonra, çarpıtılan tarih bilgilerinin bıraktığı boşluğun gerçekle alâkasız TV dizileri, sinema filmleri ile doldurulmaya başlayınca "projektör görmüş tavşan" gibi afalladığımızı yazmış. Çayırlı'nın Sokak Kitapları'ndan çıkan "Yitik Hazine" kitabının kapağında; "Kültürel Gerilim Kitabı" yazıyor, benim çok ilgimi çekti. Sadece polisiye eserlerde yaşanmıyormuş gerilim, kültür alanında da yaşanıyor ve bu kitap tam da o. Bence "Hazine Sandığı" bu kitap, genç bir dimağdan sadır olmuş, sarsıcı bir kitap.
Yazmaya sözüm vardı, kitaptan notlarla bitiriyorum: Şu sözler 100 yaşında kaybettiğimiz ve son nefesine kadar tarih yazan ve yaşayan, Hocaların Hocası, Prof.Dr Halil İnalcık'a ait; "Osmanlığı tarihi kadar yanlış anlatılan yanlış bilinen iftiraya uğrayan dünyada ikinci bir millet yoktur." "Unutmayın, nereye gideceğinizi bilmiyorsanız hangi yoldan gittiğinizin bir önemi yoktur" diyen Hüseyin Nihal Atsız'ın şu son sözüyle kitap tamamlanmış, benim de bugünlük son sözüm olsun: "Her şey SAHİBİNE emanet.. Anlamışsanız ağlıyorsunuzdur, ağlıyorsanız anlamışsınızdır.
Çam da bizim kozalak ta.."