Kale Mahallesi'nde oturan bir anne CİMER'e yaptığı ihbar çevre sakinlerinin örgüte karşı çaresizliğini ortaya koydu. Kadının, 'Sayın Cumhurbaşkanım; ben bir anneyim' sözleriyle başlayan ihbarında şunları söylediği kaydedildi: 'Lütfen çığlıklarıma kulak verin, bütün çocukların annesiyim. Ankara Kale Mahallesi'nde apaçık uyuşturucu satıyorlar. Buradaki herkes kimin yaptığını bilip, korkudan söylemiyorlar. 155'e açık isim vermeme rağmen, ekipler hiçbir şey yapmıyor. Arada gelip rüşvet alan polisler bile varmış. Ben artık susmayacağım, çocukların heba olmasına daha fazla sessiz kalmayacağım. Hem içiyorlar hem satıyorlar. Hepsi 13,14,15,16 yaş aralığında çocuklar. Burayı temizleyin Allah aşkına Cumhurbaşkanım" Torbacı' olarak tabir edilen uyuşturucu satıcılarını yöneten suç örgütüne yönelik soruşturma başlatıldı. Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, örgüt üyelerini takibe aldı. Teknik ve fiziki takibin yanı sıra örgüte sızan polislerle çete üyeleri, adım adım izlendi. Polis, birçok noktada uyuşturucu alışverişini görüntüledi; telefonları dinlenen çete üyelerinin işledikleri suçlar tespit edildi. Mart ayında Kale adı verilen operasyonda, aralarında örgüt lideri Kadir İnan'ın 2 kardeşinin de bulunduğu 126 kişi gözaltına alındı.
'OTORİTE BOŞLUĞU' VURGUSU
Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısı, 1.5 ayda iddianameyi tamamlayarak, dava açtı. Şüphelilerin telefon dökümlerinin, uyuşturucu alışverişi sırasında çekilen fotoğraflarının, banka hesaplarının yer aldığı iddianamede, suç örgütünün Ankara'da ulaştığı güce dikkat çekildi. Bu tür suç örgütlerinin 'otorite boşluğu'ndan faydalandığı belirtilerek, "Şüphelilerin oluşabilecek boşluklardan faydalanıp, kendilerine organize ve illegal şekilde rant elde etmelerinin önüne geçilebilmesi adına, devlet tüzel kişiliğine alternatif görme gibi akıl ve mantığın kabul etmeyeceği düşüncelere kapılan oluşumların, bu tür faaliyetlerde bulunamayacak şekilde ortadan kaldırılması için operasyon yapıldı" denildi.
ÖRGÜTÜ CEZAEVINDEN YÖNETMIŞ
ÖRGÜT liderinin hükümlü bulunduğu cezaevinden, yasa dışı yollarla içeri soktuğu cep telefonuyla yaptığı görüşmelerde ve görüşüne gelen avukatları, kardeşleri Ayetullah- Zülfikar İnan, Asena İnan, adamlarından Tugay İnacı'yla yaptığı yüz yüze görüşmelerde talimatlarını vererek, örgütü yönettiği belirtildi. Örgütün yapılanmasında gizliliğe önem verildiği, hiyerarşik olarak 2 gruba ayrıldığı belirtildi. 1'inci grubun Zülfikar- Ayetullah İnan, Tugay İnancı , Cuma Torun ve sokak satışından sorumlu Soner Ceylan, Yusuf Gençyılmaz, Sertaç Ezer ile Tufan Güçtekin tarafından yönetildiği öğrenildi.
99.5 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ
ANKARA 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede; 'yöneticilik'le suçlanan Kadir İnan, Zülfikar İnan, Ayetullah İnan, Tugay İnancı, Cuma Torun, Soner Ceylan, Yusuf Gençyılmaz, Sertaç Ezer, Tufan Güçtekin, Ferhat Sönmez, Hasan Feyyaz Sağdıç işlenen tüm suçlardan sorumlu tutuldu. Bu isimlerden bazıları 99,5 yıla kadar hapis ve 116 bin güne kadar adli para cezasıyla diğer çete üyeleri ise işledikleri suçlara göre değişen yıllarda hapis cezalarıyla yargılanacak.
'KIT' YELEKLERI GIYIP KONTROL YAPTILAR
İddıanamede, örgütün otopark ve otomobil pazarlarında etkin olduğu belirtilerek, Ovacık Başkent Oto Pazarı'na ait yüzde 55'lik hissenin, örgüt liderinin talimatları doğrultusunda örgüt yönetim ve üyelerince tehdit ve şantajla alındığı, örgüt üyelerinin buraya yerleştirildiği ve oto pazar yönetiminin ele geçirildiği anlatıldı. Örgütün adamlarına sözde 'K.İ.T.' (Kadir İnan Teşkilatı-Kadir İnan Timi) yazılı yelekler giydirdiği ve otoparkın denetimini bu yelekleri giyen kişilerin yaptığı belirtildi.