CHP'nin Ankara yerel siyasetinde önemli bir isim olan Haydar Yılmaz, uzun yıllar partinin Çankaya İlçe Başkanlığı'nı Ankara İl Başkanlığı'nı ve son olarak 1999-2004 yıllarında CHP'den Çankaya Belediye Başkanlığı yaptı. Partide her dönem önseçimi destekleyen ve adayların bu şekilde belirlenmesini savunan Yılmaz, 31 Mart'taki seçimlerde CHP Çankaya Belediye Başkan Aday Adayı oldu ancak önseçim yapılmayınca başkentin tek solcu adayı olmak için Demokratik Sol Parti'ye geçti. SABAH'a konuşan Haydar Yılmaz son dönemde yaşadığı baskıları ve aldığı kararın ne anlama geldiğini anlattı.
CHP Çankaya'da önseçim yapsa kazanabilir miydiniz? 1991 yılında Sosyal Demokrat Halkçı Parti'nin yönetimine seçildim. 2 dönem SHP'nin, 2 dönem CHP'nin Çankaya İlçe Başkanlığı'nı yaptım. 1 dönem Cumhuriyet Halk Partisi'nin Ankara İl Başkanlığı'nı yaptım ve sonradan Çankaya Belediye Başkanlığı yaptım. Bundan sonrası benim için hiç hoş gitmedi.1999 yılında önseçimle gelen tek belediye başkanı benim. Ben hep önseçimi savundum. Ancak bunlar olmadı. Olmayınca 2004 yılında devre dışında kaldık. Ondan sonra her seçimde biz önseçim demeye devam ettik. Fakat bunlar bu seçimde de gerçekleşmedi. Önseçim olsaydı 100'de 500 kazanırdım. Geçen dönem ne oldu? 2014 yılında 'önseçim yapacağız' dediler. 31 kişi müracaat etti ve 8 ay çalıştık. Sonucunda Haydar Yılmaz kazanıyor diye önseçimi iptal ettiler. Dediler ki 'kamuoyu yoklaması yapacağız.' Sonar'a kamuoyu yoklaması yaptırdılar ve 54,7 ben çıktım. Atanan arkadaş (Alper Taşdelen) 2,8… 40 defa önseçim olsun, 40 defa kazanırım. Bu şartlarda ben ne yapacağım, mezarda mı siyaset yapayım?
Herkesin adaylığına saygım var
Neden DSP'ye geçtiniz? Cumhuriyet Halk
Partisi'nin yönetiminde
artık tabanla çok fazla bağlantılı
olan bir yapı kalmadı.
Orada bulunan kadro liyakattan
uzak. Bunları görünce
sol olarak gördüğüm bir tek
parti var. Oda rahmetli Ecevit'in
partisi DSP. Cumhuriyet Halk
Partisi'nin yönetim kadrosu bu
özelliğini kaybetmiş durumda.
Örgütlerden Ankara adayı
CHP rozeti taşıyan birisi olsun
denilmesine rağmen bu olmadı.
Yapılan danışma toplantılarında
hep bu konuşuldu.
Önseçim olsun ve
kendi içinden olsun
diye. Fakat yönetim
bunu çokta dikkate
almamak suretiyle şuandaki
aday arkadaşı getirdi.
Danışma toplantılarında
bir daha aday yapmayın
diye ısrarla söylediler. İl, ilçe
ve bölge danışma toplantılarında
alınan kararlar kesinlikle sağdan
bir adayı istemiyoruz yönündeydi.
Bu kararlar alınmasına
rağmen yollarına devam ettiler.
Kaç senedir sağcı aday getiriyorsunuz
olmuyor. Baktım dünyada
olduğu gibi Türkiye'de de sağ
ve sol olacak. Herkesin adaylığına
saygım var. Ankara'da kaç
dönemdir solcu bir aday yok.
Biz DSP'de bu görevi yapabiliriz
düşüncesiyle burayı
seçtim. Bu seçim kolay
bir seçim değil. 40 yılın
sonunda gerçekleşmiş
bir seçim.
Ortada bölünecek bir 'sol' mu var?
Solun oylarını böldüğünüzü ve ihanet ettiğinizi söyleyenlere ne dersiniz? İhanet ettiğimi söyleyenler var. Ben kimsenin oyunu bölmüyorum. Ortada bölünecek bir sol mu var? Cumhuriyet Halk Partisi'nin çıkardığı aday solcu ise ben adaylıktan bugün çekileyim. Tek sol aday benim ve hiç kimsenin oyunu da bölmüyorum. Sandığa gitmeyecek çok insan vardı. Onun için ben solun adayı olarak çıkmak zorundaydım. Ben kazanacağıma inanıyorum. Bu olay gittikçe perçinleşiyor. Benim çok ciddi anlamda bir taban gücüm var.
Ben, adaysız bırakılan solun adayıyım
Yüzde 1 oy bile alamayacağınızı söyleyenler var? O zaman niye rahatsız oluyorlar ki beni arıyorlar. Madem yüzde 1 alamayacaksam niye rahatsız oluyorlar. Korkmayın… Baskının haddi hesabı yok. Yüzde 1 alamayacaksam niye devreye bir sürü insanlar sokmaya çalışıyorsunuz. Ben adaysız bırakılan solun adayıyım. Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde siyaset yapan duayenler kararımı çok olumlu karşıladı. Bugün hak vermiyor olabilirler ama bu başlattığım hareket 31 Mart'tan sonra çığ gibi gidecek.