Bakın, seçime gidiyoruz, hareketlerinize, davranışlarınıza çok dikkat edin. "Sözlerinize" demiyorum zaten seçmen söze en son bakıyor.
Kime diyorum? Adaylara diyorum, adaylarla etrafta dolananlara.. Hani derler ya "Seçim sathı mailine girdik.." hal ve hareketinize çok dikkat edin.
Hele resim verirken, "özçekim" yaptırırken filan, kiminle olduğunuza, o tebessümünüzün arkasına toplananlara, sadece adaylar değil, hem partililer hem taraftarlar çok dikkat etsin. "Rica ettiler resim çektirdik" mazereti vatandaşı bağlamaz. Yarın resimli olarak önünüze çıkarırlar, bedelini ödetirler bilmiş olun.
***
Şu sıra vatandaşın asabını bozan en önemli şey
ÇAKARLAR.. Amerikan bayrağını anımsatan
MAVİ-KIRMIZI çakarlara şimdi iki de beyaz ekliyorlar, sanırsın konuk devlet adamının korumaları..
Siyasiler bunu yapıyor, bürokratlar yapıyor, biraz kaba olacak ama hasbel beşer "kıytırık" bir başkan yardımcılığı kapmış o da yapıyor. İçişleri'nin uyarısı yetmedi, siren de takıp "zort zort" arkanda, önünde, sağında, solundalar, kimdir, nedir bilemiyor, bulamıyorsun bir türlü.
Sivil plaka ile bir yol bulup sıvışıyorlar..
Vaktiyle iki üst düzey siyasinin asansördeki şakalaşmalarını hatırlıyorum. Biri ötekinin makam arabasını çakar lambalarıyla "Çerçici eşeği" ne benzetiyor ve "dön de bir bak" diyor. Yeni nesil bilmez, eskiden seyyar satıcılar vardı, köy köy boğazı boncuklu eşekleriyle dolaşır kına, baharat, süs eşyası satarlardı, "çerçici" denirdi onlara. Rengârenk satış usulleriyle her mahallede hemen öbek öbek müşteri toplamayı başarırlardı.
***
Şimdi öyle değil tabii, dönüp bakmazsan adamı maymuna çevirirler.
Pancurdaki MAVİ-KIRMIZI çakarla yetinmezler, aynalara, sinyal lambalarına dek marifetmiş gibi ışıl ışıl donatırlar arabaları. Eskortlar siyah gözlüklü korumalarla bu
CAFCAF milletin asabını bozuyor unutmayın. Partici bürokrat hepsine birden söylüyorum; vatandaşın canını sıkmayın. Marmara ilçelerinde belediye başkanı bir arkadaşım vardı, çalışkan mı çalışkan, sevecen mi üstüne yok ama seçimi kaybetti. Kahvenin önünde oturan yaşlı amcaya sordum:
"Parlak tokalı botları ve güneş gözlükleriyle arabadan bir inişi vardı ki" dedi, onu koltuktan ettiğini söylemedi.
Uyarmadı demeyin, çakarları ve sirenleri bir devlet katına girip çıkarken, kimliğinizi ifadeye mecbur kaldığınızda açtırın, yoksa pahalıya mal olacak!