Troya efsanesi başkentte hayat buldu… Orkestra, koro ve bale ile aynı anda yaklaşık 300 sanatçı sahne aldı. Sanat yönetmenliğini Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Murat Karahan'ın üstlendiği eseri bestesi Bujor Hoinic'e ait… Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Mustafa Kurt ile Murat Karahan aynı sahneyi paylaştı.
Kurt, Homeros rolüyle karşımıza çıktı.
Biri aşkına diğeri ülkesine sahip çıkan iki erkek kardeş rolünde Karahan Troya Prensi "Paris", Tan Sağtürk de kardeşi "Hektor" rolündeydi.
Helen'e soprano Seda Ayazlı hayat verdi.
Danslar, müzikler İzmirli ozan Homeros'un kaleme aldığı İlyada Destanı'nın yaşandığı Anadolu'nun değerlerine can verdi. Paris, uğruna savaşı, ölmeyi göze aldığı güzel Helen için " Senin için tanrıları bile karşıma alırım" diyor.
"Helen aşkın kendisidir. Aşk her şeyin üstündedir" diye ekliyor.
Başrol kostümleri ünlü modacı Atıl Kutoğlu tarafından tasarlamış. Oyuncuların kostümleri de hem tasarım hem de renk açısından oldukça başarılıydı. Eserde, geçirdiği trafik kazası nedeniyle tekerlekli sandalyeye mahkûm olan ama sanat aşkından asla vazgeçmeyen bale sanatçısı Bora Acar Zöngür de yer aldı. Görsel açıdan da unutulmaz bir gece yaşatan Troya, binlerce izleyici tarafından dakikalarca ayakta alkışlandı.
Troya'ya gösterilen yoğun ilgi nedeniyle 22 Kasım'da bir kez daha sahnelenecek.
Yurt içi sahnelerin yanı sıra Berlin ve Moskova'da ünlü opera evlerinde de seyircinin karşısına çıkacak. Muhteşem eserde katkısı olan herkesi kutluyorum. Aşkın her şeyin üstünde olduğunu böylesine güzel anlatan bir eseri kaçırmayın derim.
Erimtan Müzesi Ankara'daki keyifli duraklardandır. Şu sıralar güzel bir sergiye de ev sahipliği yapıyor. "Sıra Büyüklerde:
Şaman Maskesi!" Henüz gitmedim. Sanat etkinlikleri rehberim Feyzan Bilgir sergiyi o kadar güzel anlattı ki, artık gitmek farz oldu. Yine müzede 6 haftalık keyifli bir eğitim programı da düzenleniyor. Her bir programda inanmak, bilmek, akıl, sezgi, bilinç, vicdan, ahlak, erdem, insanın evren ve doğayla ilişkisi, mitoloji ve teoloji, büyü ve kehanet, devlet ve ruhban sınıfı şamanlık ve ermişlik gibi konular anlatılıyor. İçeriği dopdolu bir program…Hey bu kenti seviyorum.
Başkentin izleyicisi gerçekten farklıdır.
Kentin gri kapağının altındaki melodiyi, renkleri, motifleri, sanat eserlerini görür ve kucaklar. Hadi bakalım Erimtan'da görüşmek dileğiyle...