Gerçekleştirdiği 100'ün üzerinde gösteriyle dünyada sayılı orkestra şeflerinden biri olan Musa Göçmen, 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlaması için Gordion AVM'de sahne aldı. Gösteri öncesinde bir araya geldiğimiz ünlü orkestra şefi, tüm merak edilenleri ve bilinmeyenleri SABAH Ankara'ya anlattı.
Yaptığınız müziği nasıl nitelendirirsiniz?
Yaptığımız müziği çok sesli senfonik müzik olarak tanımlayabiliriz. Biz aslında sadece klasik müzik yapmıyoruz. O şekilde algılanıyor ama öyle değil. Senfoni orkestrası o kadar zengin bir yapıya sahip ki her türlü müzik türünü uyguluyoruz. Asıl amacımız yaptığımız müzikle seyirciye temas edebilmek.
Müziğin seyirciye temas edebilen bir şeye dönüşmesi gerekiyor. Ancak dünyada bu işi yapanların sayısı maalesef çok az. Biz seyirciyi de bu işin içine katarak beraber ürettiğimiz, beraber iletişim içinde olduğumuz bir müzik yapıyoruz.
Bu güne kadar kaç gösteri gerçekleştirdiniz?
Aslında sayı tutmak ne derece doğru bilmiyorum ama bugüne kadar 100'ün üzerinde gösteri düzenledik. Sadece geçen yıl 22 ülkeye gittik.
Seyirci olarak bakarsanız 100 binin üzerinde seyirciye ulaştık.
Size ve orkestranıza duyulan bu ilginin sırrı ne?
Ben, bana ve orkestramıza duyulan bu ilginin sırrını iletişim ve sevgiye bağlıyorum. Herkes müzik yapıyor. Ama asıl olay bizim seyircimizle aramızda kurduğumuz iletişim. Orkestranın ve şefin seyirciyle iletişim içinde olması. Çünkü müzik beraber olduğumuz beraber yarattığımız sürece değerleniyor ve seyirci bunu hissediyor. Bütün olay orkestra ile seyirci arasında bir bağ oluşması. Sıra dışılık bizi bir yere taşıyor.
Senfonik müziğe ülkemizde nasıl bir yaklaşım var?
Senfonik müzik anlaşılmıyor deniyor.
Böyle bir şey yok. Siz doğru bir yöntemle anlattığınızda emin olun ulaşamayacağını düşündüğünüz kitleler bile bu müziğe ilgi duyuyor. Aslında siz nerede yaparsanız yapın bu müzik anlaşılıyor. Ama yüzünüzü seyirciye döndüğünüzde, seyirciyle iç içe olduğunuzda anlaşılıyor. Biz 20 senelik bir organizasyonuz.
Sizce ilgi olmasa 20 senelik bir organizasyonun dünya çapında yaşamasına imkan var mı? Haliyle bizim açımızdan baktığınızda ilgi çok büyük. Çocukları aileleriyle bir araya getiren bir şey yapıyoruz. 7'den 70'e herkesi bağlayan bir gösteri yapıyoruz. Özellikle çocuklara senfonik müziği sevdirmek istiyoruz. Çünkü geleceği onlar yaratacak.
Misyonunuz ne?
Bizim misyonumuz Türk kültürünü dünyanın her yerine yaymak ve insanları müzikle bir araya getirmek. Müziğin evrensel bir boyutu var. Artık dünyanın neresine giderseniz gidin bir eserin oradaki orkestra tarafından çalınabilmesi mümkün.
Geçen sene 22 farklı ülkede konser verdik. Yüz binlerce insana ulaştık. Müziğimizle ve iletişimimizle kendi kültürümüzü, kendi güzelliğimizi orada yansıtmış olduk. Seyirciyle birlikte yapılan senfonik müziği tüm Türkiye'ye yaymamız gerekiyor. Bu hareketin tüm Türkiye'de olması gerekiyor.
Senfonik müziğin daha çok insana ulaşması için neler gerekli?
Senfonik müziğin yayılması için halka açık yerlerde yapılan organizasyonlar çok önemli. Çünkü artık alışveriş merkezleri kültürel birer yaşam alanı oldu. O yüzden alışveriş merkezlerinde yapılan halka açık konserler önem taşıyor. Bize bu imkanı sundukları için Gordion AVM ve yönetimine de teşekkür etmek istiyorum. Çünkü önlerinde birçok seçenek varken onlar bizi seçti ve müziğimizi halka duyurmamıza yardımcı oldular.