Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu'ndan mezun olan
Abdullah ve
Ali Öztürk, engelli ailelerinin
çocuklarını spora
yönlendirmesi konusunda
çağrı yaptı. Paralimpik
raket
Abdullah, "Engelli
ailelerine seslenmek isterim.
Çocuklarını spora yönlendirsinler.
Biz engelimizi
sporla aştık. Düşünün
ki olimpiyatlarda ülkemizi
temsil edeceğiz. İstedikten
sonra herkes başarabilir"
diye konuştu.
Trabzon'da doğan
milli raket
Abdullah, yaşadıkları köyde
eğitim imkânlarının kısıtlı
olması nedeniyle
8 yaşındayken
ailesinin
Ankara'ya taşınma kararı aldığını belirterek,
"
Trabzon'da okula başladığım
sıralarda hastalığım
çok ilerledi ve tekerlekli sandalyeye
bağımlı hale geldim. Oturduğumuz
evle okul arasında çok mesafe vardı. Babam
Ankara'da bir engelli okulu olduğunu duymuştu.
Eğitimimiz için
Ankara'ya yerleştik" diye
konuştu.
"TENİS HOBİMDİ"
Masa tenisi sporuna ilk başlarda hobi olarak başladığını ancak şimdi profesyonel olarak devam ettiğini söyleyen
Abdullah Öztürk, "Okulumuzda bir tane kırık masa vardı. Teneffüs aralarında masa tenisi oynuyordum. Bir hafta sonu masa tenisi milli takımından
İlhami Kılınçkaya hocamızın okulumuza sporcu yetiştirmek için geleceğini duydum. Seçmelere katıldım. Hocamız beni beğendi ve antrenmanlara başladık. Tamamen hobi olarak başladığım spora
11 yılın sonunda profesyonel olarak devam ediyorum" görüşünü belirtti.
"EN GENÇ TAKIMI…"
Spora
17 yaşında başladığını söyleyen
Öztürk, "Spora başlamak için çok geç bir yaş.
1 yıl sonra milli takıma seçildim. Çünkü masa tenisinin yaş ortalaması çok yüksekti.
İlhami hocam geldiğinde yaş ortalaması
43-44'tü. Hocam, "
3-5 sene madalya almasak da olur. Takımı ne olursa olsun gençleştirmemiz lazım" dedi. Bir anda yaş ortalamasını
16-17'ye düşürdü. Şuanda
Avrupa'nın en genç takımı biziz. Gittiğimiz her turnuvadan
8-10 madalyayla dönüyoruz. Bedensel engelliler masa tenisi ülkemizde çok geç başladı" dedi.
"AİLE DESTEĞİ OLMAZSA OLMAZ"
"
AILE desteği olmazsa olmaz" diyen Abdullah, "Sporcu olarak başarılar kazanıyoruz ama arkada koca bir ekip oluyor. Spora başladığımda anne baba desteği çok önemliydi. Hep arkamda durdular. İlham kaynağı oldular. Okul çağlarında 1'nci sınıfı köyümüzde okuduğum için dağlık araziler üzerineydi. Annem beni her gün sırtında götürüyordu. Durumumuz iyi değildi. Şuanda Allah'a şükürler olsun spor sayesinde tüm imkânlarım iyileşti. Çocukken anneme seni ilerde bir gün çok güzel yaşatacağım diye söz vermiştim. O sözümü tuttum. Spor sayesinde kazandıklarımı aileme sunuyorum" diye konuştu.