İnsan, zaman ve mekân üzerinde düşünüldüğünde sır dolu kavramlardır.
Zamanın mesela; her anı aynı değildir, parmak izi, göz retinası gibi her kişi de farklılık gösterir. Milyarlarca insan dünyadaki ömürlerini bir şekilde tamamlayıp döndüler, milyarlarcası da işte dünya üzerindeki 13 toprak parçasında hayatlarını diğer canlılarla birlikte sürdürüyorlar.
Hiçbiri birbirinin aynı değil. Aynı gibi görünen yüzlerin, bedenlerin, iş ve eylemlerin pertavsız altına alındığında ne kadar farklı oldukları bilinmektedir.
Hepimiz aslında görünüşte aynı olan farklılarız.
İşte insanoğlu yeryüzüne indirildiğinden bu yana nice milletler, medeniyetler, nice güçler oldular geldiler ve gittiler. Bir de bunların seçilmişleri vardır ve onlar varlığın en değerlileridir. Nasıl ki
İNSAN bunca canlı içinden seçilmiş, muhatap alınmış
EŞREF MAKAMINA yükseltilmiş ise; insanlığın kıblesi topraklar da Kâbe ile mukaddes makama yükseltilerek, bin yıllardır yıldızlar gibi dönen insanların tavaf yeri olmuştur.
Zaman da öyledir, hiçbir anı aynı olmayan, özel gün ve gecelerle seçilmiş, müstesna kılınmış günleri ve geceleriyle kim bilir SON BİR FIRSAT olarak insanlara ŞANS olarak sunulmaktadır. "Neden geldim, niye varım?" sorularının cevabıyla kendini bulsun, kurtulsun ve temizlenmiş olarak dönsün istenmektedir belki?! İşte Ramazan; seçilmiş zaman.. İçinde bir
Kadir Gecesi var ki bin yıl, hesaba vurunca bir ömürlük bir fırsat. İnsan bedeni, mekanizmayı olağan dışı sistemle çalıştırırken yücelecek, yükselecek ve yaratanına hamd ve şükrünü ifade edecek.
Neden hastalanınca iştahımız kesilir hiç düşündünüz mü? Hiçbir şeyi canımız istemez, bolca SU içmek isteriz. Yapılan araştırmalar, 3 gün aç kalmanın, vücudun savunma mekanizmasını yenilediğini ortaya koymuştur. Açlık ve vücudumuzdaki sonuçlarıyla ilgili araştırma Nobellik olmuştur.
Bu yolla hücrenin gereksiz parçaları atarak yenilenmesi Japon bilim insanı Yoshinori Ohsumi'ye ödül kazandırmıştır. Uzun süreli açlığın savunma mekanizmasını yenilediğine yönelik bir araştırma yazısı da İngiliz The Telegraph'ta yayınlandı. Açlıkla yeni akyuvar oluşumunun tetiklendiği ve bağışıklık sistemini yenilendiği yazıldı. Batı'da çığır açan araştırmalar bunlar, başkaları da var. Biz buna ORUÇ diyoruz. Bütün varlığımızla
varlığın sahibine teslim oluyor ve teşekkür ediyoruz. Bizi yarattığı için, bizi bu memlekette Müslüman olarak yaşattığı için teşekkür ediyoruz. Ramazan, seçilmiş zamanlardır, tek başına değil, toplum olarak yaşanılan, birlikte teşekkür edilen günlerin adıdır. Sözünü ettiğimiz araştırmalar yapılmadan bin küsur yıl önce Hicret'in 2 nci yılında farz kılındı ve bizim peygamberimiz,
Seçilmiş İnsan Muhammed Mustafa da vefatına kadar 9 Ramazan oruç tuttu.