Enes Bayraktar: 19 yaşında, ağır skolyoz hastası... Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Grafik Tasarım Bölümü 1. sınıf öğrencisi... Yıldır tekerlekli sandalye üzerinde hayatını kazanmaya çalışan bir genç... Enes, tüm engellere karşı dik durdu, yılmadı, "engel hayatıma engel olamayacak" diyerek hayallerinin peşinden gitti. Onu hayallerine kolları taşıdı, itebildiği kadar itti sandalyesini… Şimdi tüm engelliler için okul sıralarında mücadele veriyor. Eğitim en büyük sevdası...
1 YAŞINDA SKOLYOZLA TANIŞTI
18 yıldır bitmeyen ameliyatlar geçirdiğini söyleyen Enes, "Ailemin tek çocuğuyum, bir yaşımdan itibaren skolyoz ile tanıştım. Ben gözümü hastanede açtım, 19 yıldır hayatım fizik tedavi merkezi, okul ve çalışma arasında geçiyor. Sayısız ameliyat geçirdim, kaslarım artık kaldıramadığı için ameliyat olamıyorum. Çok zor büyüdüm. Anne ve babam asgari ücretleri ile büyütmeye, bana bir hayata kurmaya çalıştı. Bugünlerim de onların desteği çok büyük. Kıt kanaat büyüdüm, çok zorluklar çektim, ancak pes etmedim. Ben umut olacağım engelimi yeneceğim" dedi.
SPOR OLUYOR...
Engelli birçok bireyin toplumsal alanda karşılaştığı sorunlarla Enes de karşılaşmış. Okula almamışlar, bazı okullar da ise asansör olmadığı halde beşinci kata çıkmasını istemişler ve "okuması zor evinize götürün" demişler. Yılmamış, tekerlekli sandalyesiyle başarı merdivenlerini teker teker çıkmış. Liseyi birincilikle kazanmış...Altındağ'dan haftanın üç günü Çubuk'taki üniversitene gidiyor. Hava güzelse onlarca kilometreyi elleriyle ittiği sandalyesiyle gidiyor. Hava kötü ise yolun yarısını araca biniyor, geri kalanını yine tekerlekli sandalyesiyle gidiyor. Yorulmadığını, spor olduğunu söylüyor Enes...
SANDALYELERİNİ HEDİYE ETMİŞ
Enes 'e akülü bir sandalye ile okula daha hızlı ve kolay gidebileceğini, neden bir araç temin etmediğini sorduk. Enes de bize, "Ben yardım istemiyorum, insanların engellilere karşı hoşgörü göstermesinden başka isteğim yok. Hayırseverler birkaç kez akülü sandalye hediye etti. Ama ben istemedim, onları daha fazla ihtiyacı olanlara hediye ettim"dedi.
ENES YARALARI SARIYOR...
Enes Bayraktar okuluna büyük bir aşkla bağlı, eğitimi çok seviyor. Öğrenme yolunda hiçbir zorluğun kendisini yormadığını söylüyor. Sabahın ilk ışıklarında şehrin kalabalık ve telaşı arasında o sandalye üzerinde sokakları aşıp, okuluna gidiyor. Enes, Kendisinin 'engelli değil, özel olduğunu söylüyor ve 'bu halimden çok memnunum, yaşamayı çok seviyorum" diyor. Enes Bayraktar fizik tedavi ve okulundan kalan zamanlarda ise geceleri aile bütçesine katkı için çalışıyor. Enes, grafik tasarımcı olduğu için internet üzerinden iş alarak tasarımlar yapıyor, programlar yazıyor. Sadece bu kadarda değil… Sosyal medya üzerinden gönüllüsü olduğu onca dernekle ihtiyaç sahibi insanlara el uzatıyor. Yardımlar topluyor, yaraları sarıyor.