Beş Şehir, Ahmet Hamdi TANPINAR'ın en önemli eserlerindendir. Adını saydığı şehirlerde oturanlardan olup da bu eseri okumamış olanlar hemen bu kitabı edinip okumalıdırlar. En azından kendi oturduğu şehre bir kere de Tanpınar'ın gözüyle bakabilmek için okumalı, hiç olmazsa kendi şehrinden bahseden bölümü dikkatle okunmalı. Yani, bilvesile, bir bahisle, bir sebeple oku, okumak için bir yığın gerekçemiz var. Temel kitabımız ilkin "OKU" dedi, Mevlâna'nın Mesnevî'si de "DİNLE" diye başlar. Ne okuyacaksın ne dinleyeceksin sonra da ahkâm keseceksin, işte bu olmaz. Esas konumuz olmasa da hatırlatmak istedim.
***
Ahmet Hamdi Tanpınar Beş Şehir'i yazarken ilginç bir sıra takip ediyor. Hiç üzerinde duruldu mu bilmiyorum ama bu sıralama bence önemli. İlk önce İstanbul'dan bahsetmesi beklenirken; Tanpınar Beş Şehrine Ankara ile başlıyor. Ondan sonra sırasıyla Erzurum, sonra Konya, Bursa ve en son olarak İstanbul.. Bunu anlamak için onun yaşadığı, yazdığı döneme, dönemin gelişmelerine bir kere daha bakmak lazım diye düşünüyorum. Edebiyat dünyamızın bu önemli ismi–kitabın önsözünde belirttiği üzere– "kaybedilenlerin hüznü ama geleceğine kuvvetli özlemle" bu şehirleri yazmışsa sıralaması bence daha da önem kazanıyor?! Velhasıl Tanpınar bugün yazmış olsaydı eserinde yalnızca beş şehirden, yalnızca bu şehirlerden mi bahseder, değilse hangilerini alırdı diye düşünmeden edemiyorum. Mesela siz olsanız "İzmir niye yok?" mu derdiniz veya hangi şehirleri ilave ederdiniz?!
***
Her şey değişiyor; şartlar, şehirler, insanlar.. Biz mi şehirleri yoksa şehirler mi bizi değiştiriyor?! Önemli bir münazara konusudur bu. İki haftada 5 bin km'den fazla yol yaptım. Önce Bulgaristan'a.. En önemli sahil şehirleri Varna'yı, Burgaz'ı dolaştım. Daha kapıda 15 km'yi bulan TIR kuyruğu bu ülkeden geçebilmek için Dereköy'de Bulgar gümrükçüleri bekliyordu. Mahallinde konuşulan; Merkel'in Bulgarlara "çalışmayın" dediği şeklindeydi söylemeden geçemezdim. Başbakan Borisov ise mülteciler için Türkiye'ye müteşekkir! Market raflarında Türk malı aradım, pek rastlamadım desem yeridir. 500 yıldır iç içeyiz Bulgarlarla, 'bu nasıl komşuluk?' diye sorasım geldi?!