Ölüm her canlı için kaçınılmaz bir son, nasıl ve nerede olacağı da yalnızca Yaratan'ın bilgisinde.. İlk intibasıyla soğuk ve korkutucu gibi görünen mukadder halin aslında son derece rahatlatıcı olduğu da muhakkak..
Bir büyüğümüz zihnen, fikren, bedenen kendimizi yorgun hissettiğimizde bir kenara çekilip nefesimizi saymamızı tavsiye ederdi.
Gerçekten insanın iki dakikacık kendi nefesini dinleyerek rahatlaması tecrübeyle sabittir, siz de deneyin isterseniz.
Sağlıkla, iman ve inançla yapıldığında ölüm düşüncesinin de insanda aynı etkiyi gösterdiği uzmanlarca ifade edilmektedir.
***
Konumuz ölüm değil aslında, giderek büyüyen ve çoğalan Ankara'nın mezarlıklar meselesini gündemimize alalım istedik. Nüfusu beş milyonu aşan başkentte mezarlık bulmak maddi-manevi başlı başına bir mesele olmaya başladı.
Nerede, ne zaman öleceğimizi bilemediğimiz gibi hak vaki olduğunda defnimizin nereye yapılacağını kestirmek de zor.. Neticede defni gerçekleşmemiş mevta yok ama ölüm ansızın geldiğinden olsa gerek mezarlık temini aileleri en çok uğraştıran konuların başında geliyor.
Eskiden sekiz-on tahta parçasıyla mesele çözümlendiğinden mezarlıkların adı "tahtalıköye" çıkmıştı. Günümüzde "tahtalıköyü" boylamak o kadar ucuz değil. Günde ortalama 30 defin gerçekleşen Karşıyaka, Başkentin en büyük mezarlığıydı, artık burası da kapasitesini zorlamaya başladı, Cebeci'de de yer yok deniyor, parayı basan yerini buluyor! Bu yüzden Büyükşehir Mamak'ta Ortaköy mezarlığını açtı. Burası 1,5 milyon metrekarenin üzerinde hayli geniş bir alan. Gölbaşı'nda defin izni ilçe sakinleriyle sınırlı tutuyor. Apartmanlar arasında kalmış eski köy mezarlıkları ise saklı mekânlar. Mümkün olsa üzerlerine hemen apartman dikecekler.
***
Mezarlığın kolay ulaşılabilir olması önemli, cenazeye gelenlerin yaz-kış bütün ihtiyacını karşılayacak tesislerin bulunması bir zaruret. Bazı kurumlar gibi herkesin özel cenaze teşkilatı yok. Bu yüzden ölüm vukuunda vatandaşın eli ayağı birbirine dolaşıyor.
O nedenle defin işleminin oldukça kolay gerçekleşmesi için yetkililerin empati yapmaları gerekiyor. Bu empati zinciri belediye başkanından mezarlıktaki dini vecibeyi yerine getiren imama kadar uzanır. Bugün nereden baksanız bir defin işlemi 5-50 bin lira arasında değişiyor. Öncelikle mezarlık yerinin maddi boyutunu çok küçültmek gerekiyor. İnsanların aile mezarlığı arzusu baskın olduğu için bunu söylüyorum.
***
Son söz daha çok şehit ve asker cenazeleri için seçilen Kocatepe Camii ile ilgili..
Buradaki merasime genellikle devlet erkânı da katıldığından her merasim vatandaş için adeta işkenceye dönüşüyor. Çevredeki ana arterler trafiğe kapatılınca en az iki saat hayat duruyor, bu da mevtanın ruhunu rahatsız eden tartışmalara yol açıyor bilesiniz.
Akseki Camii bu görev için daha uygun olabilir diye düşünüyorum, yetkililer bilmem ne der?!