Son zamanlarda Ankara sokaklarını eski büfelerle hiç ilgisi olmayan yeni tarzda büfeler süslemeye başladı. Büfelerin doğuş hikayesini, Buybox Yönetim Kurulu Başkanı Tanyel Demirel'den dinledik.
Yeni nesil büfelerin doğuş hikayesini anlatır mısınız?
Buybox projesi 2009 yılının sonlarında başlayan 6 yıllık çalışmanın bir ürünü. Projesinin ortaya çıkışından öncesindeki dönemde perakende sektörüyle ilgili araştırmalar yaptık. Hem yurtiçinde hem yurtdışında organize perakende dediğimiz zincir mağazaların hızlı tüketim ürünleriyle ilgili çalışmalarını ayrıntılı biçimde inceledik ve bu incelemeler için de profesörler ve şirketlerden yardım aldık. Bunların yanında kendi imkanlarımızla da izleme ve gözleme çalışmaları yaptık. Bu çalışma ve araştırmaların sonucunda Türkiye'de 50 metrekare altında olan organize perakende zinciri bulunmadığını tespit ettik. Diğer taraftan büfe ve benzeri ölçekte faaliyet gösteren yaklaşık 18 ve 20 bin civarında işyeri olduğunu tespit ettik. Bu alanda 75 bin kişinin çalıştığını ve 20 milyar liralık bir ticaretin döndüğünü tespit ettik. Büfe ve benzeri uygulamalar kent estetiğini bozan standartları belli olmayan dağınık biçimde yer alıyordu. Bir diğer başlık da insanların açık alanda geçirdikleri sürenin her geçen gün artıyor, artan süreye bağlı olarak da tüketim miktarları ve alışkanlıkları değişiyordu. 3 başlığı birleştirerek yola koyulduk.
ANKARA MODEL ŞEHİR
Pilot şehir olarak neden Ankara'yı seçtiniz?
Öncelikle Ankara çok sistematik ve çok doğru yönetilen bir şehir. Ankara pek çok kente model olmuş bir şehir. Bunun da örnek olmasını istedik. 11 şehir bu örnek uygulanmadan etkilendi. Ankara refleksleri güçlü, ortaya konan mal ve hizmet türü uygulamalara çok kısa sürede geri dönüş veren bir şehir. Kuruluş olarak dairesel bir şehir. Dairesel olmasını avantajı, sizin operasyon kolaylığını sağlamasıdır. Bir noktamızdan en uzak noktamıza 20 dakika içinde ulaşabiliyoruz. Tüm bu noktalarımızda satılan ürünler ertesi gün saat 9'a kadar yerine konmuş olunuyor. Bu hız ve düzen Ankara'da uygulanabilir durumdaydı. Diğer taraftan Ankara'da genç nüfustan bahsedebiliriz. Çok sayıda üniversite ve üniversite öğrencisi var. Bu tüketici profili bizim uygulamalarımızı çok tercih ediyoruz.
Pratik anlamda sizi diğer büfelerden farklı kılan özellikler nelerdir?
Buybox kurulurken herhangi bir şirket ve uygulamadan örnek alarak ilerlemedik. Ankara'daki merkezimizi A'dan Z'ye baştan yeniden kurduk. Buradan yani tek merkezden, çok noktada ve doğrudan işletme modeli ile çalışarak, satın alma, depolama, planlama, dağıtım, eğitim, oryantasyon ve işletme süreçlerinin tamamını yönetiyoruz. Buybox diğer büfelerden farklı olarak 5 değer üzerine oturdu.
Peki bu temel 5 değer nedir?
Birincisi lokasyon. Buybox kentlerin en işlek alışveriş potansiyelinin en yüksek olduğu noktalarda konumlandırıldı. İkinci değerimiz yaklaşık 7 bin parçadan oluşan kiokslar kent estetiğine katkı sağlayacak biçimde tasarlandı. Yüksek teknoloji kullanarak üretildi. Üçüncü seçilmiş markaların seçilmiş ürünlerine yer verdik. 450 civarında ürün çeşitliliği bulunuyor. Dördüncüsü biz insan kaynakları uygulamamızı şirketimizin stratejik bir iş ortağı olarak konumlandırdık. Tüm Buybox çalışanları son derece yetkin bir hale gelmiş durumda. Ayrıca süreç içi eğitim ve sertifika programlarımızla personelimizin gelişimini sürekli olarak izliyoruz. Beşincisi ise koşulsuz müşteri memnuniyeti. İşimizi, alışveriş yapan kişilerin tüm konularda koşulsuz olarak memnun edilmesi üzerine tasarladık.
Ankara'da kaç satış noktanız var ve gelecekteki hedefleriniz neler?
7 ayda Ankara'nın en merkezi noktalarında 60 satış noktasına ulaştık. 2016 sonuna kadar Ankara'da 100 satış noktasına ulaşmayı hedefliyoruz. 2017 yılı sonuna kadar metropoller başta olmak üzere 20 ilde yaygınlaşmayı planlıyoruz.