Sabah Ankara'nın, FETÖ'cü çetenin 17-25 kumpasından sonra hemen her gün sayfalarından duyurarak üniversitede akademik terörist besleyen Gazi Üniversitesi Rektörü Süleyman Büyükberber için yazdıklarına yargıdan "doğrudur" mührü geldi. Yıllardır gazetecilik sorumluluğu ile çetenin akademik yuvalanmasını dile getiren gazetemiz haklı çıktı. FETÖ üssü kurup kadrolaşmak suretiyle üniversiteyi FETÖ terör örgütünün çiftliği haline getiren eski rektör ve suç ortakları tutuklandı.
BİLİME DEĞİL FETÖ'YE HİZMET
Darbeci FETÖ'nün sadık kadrosundan olan Büyükberber, göreve geldiği günden bu yana bilime değil FETÖ'ye hizmet etti. Büyükberber, Haziran 2012'de aday olduğu rektörlük seçimlerinde 511 oy alarak birinci sırada seçilen Prof. Dr. Ayşe Dursun karşısında 188 oy alarak 5'inci olmuştu. Ancak YÖK tarafından Cumhurbaşkanlığı'na gönderilen listede üçüncü sırada yer almış, dönemin Cumhurbaşkanı tarafından rektör atanmıştı. O tarihten bugüne yaklaşık 4 yıl boyunca üniversitedeki FETÖ yapılanmasına hız verdi, yolsuzluk, adam kayırma ve usulsüzlüklerle gündemden hiç düşmedi. Görevi gereği halkı bilgilendirmek için kentin nabzını tutan SABAH Ankara, Türkiye'nin en köklü üniversitelerinden birinde dönen usulsüzlükleri ve devlete karşı akademide örgütlenen yapıyı deşifre etti. Yıllarca manşetten duyurdu, FETÖ'ye yakın isimlere üniversite kadrolarını yüksek maaşlarla açıp, örgüte katılmayanları ise mobbing ve tacizlerle yıldıran Büyükberber, yazdıklarını belgelere dayandırmasına rağmen gazetemiz ve muhabirlerini dava yağmuruna tuttu. Biz gerçekleri belgeleriyle yayınladık rektör ise sahtekârlıklarını örtbas etmek için dava üstüne dava açtı.
DAVALAR SUSTURAMADI
Herkes sustu, Gazi'deki ihanete kimse dur demedi. Cumhurbaşkanımızın FETÖ'ye karşı başlattığı milli mücadeleye basın olarak en kararlı ve istikrarlı desteği veren SABAH Ankara, sözlü, yazılı hatta fiili hiçbir tehdit ve baskıya boyun eğmedi. Gazi'yi vatan haini FETÖ'nün çiftliği haline getiren rektör Büyükberber ve suç ortaklarının ihanetini yayınladığı belgelerle ortaya çıkardı. Ankaralılar, yönetim kademesi başta, bilgi işlem, teknopark ve akademik kurullarda dönen oyunları, milli projelere karşı ihaneti gazetemizden okudu. Gazetemizin onlarca haberine tek bir belge ile dahi cevap veremeyen Büyükberber, üniversite ve kendisinin hedef alınarak yıpratıldığı yalanına sığındı. Sabah susmadı bunları da belgeleriyle çürüttü. Eğitime yıllarını verip kariyer yapan onlarca çalışan FETÖ'cü olmadığı, karşı durduğu için sürgün edildi, akademik kadrolar FETÖ'ye peşkeş çekildi. Yetmedi direnenlere oda hapsi, sürgün, olumsuz sicil, mobbing uygulandı. Çeteye biat etmeyen çalışanlar ve akademisyenler baskılara maruz kaldı, bilimsel çalışmaları yayınlanmadı, hatta akademik yükselmeleri durduruldu. Örgüte bağlılık yemini getirenlere ise akademik kadroların önü açıldı. Mahremiyetten beslenen kasetçi hainler, üniversitenin tıp fakültesinde tedavi gören üst düzey yetkililerin bilgilerini de servis etti. FETÖ'ye ne istedilerse verdiler. Üniversitenin bilgi işlem dairesini istihbarat servisi gibi kullandılar. Üniversiteye ait taşınmazları örgüte yakın kişilere değerinin altında peşkeş çektiler.
MİLLET İÇİN NÖBETTE OLACAĞIZ
Gelinen
noktada Ankara Cumhuriyet Savcılığı, çetenin önünü açan Rektör Büyükberber ve ekibini tutukladı. Yargı suçu belgeledi ve kararını verdi. Gazete olarak gururluyuz, çünkü bu karar doğru ve tarafsız haberciliğimize bir mühürdür. SABAH ailesi olarak millet için nöbette olacak, milletin malına ve vatana karşı ihanet içerisinde olanları her daim sayfalarımızdan duyurmaya devam edeceğiz.