Terörist FETÖ mensuplarınca gerçekleştirilen 15 Temmuz kanlı darbe kalkışmasında, başkentte en fazla şehidin verildiği TBMM'nin kurtuluş gecesinde demokrasi mücadelesi veren vekillerden AK Parti Hatay Milletvekili Hacı Bayram Türkoğlu, ihaneti anlattı. Meclis Başkanı'nın çağrısı üzerine eşi ve kızıyla Meclis'i korumaya gelen Türkoğlu, "İlk bomba ile yere düştük ardından helikopterle taradılar, kanlar içerisinde sürünüyorduk ancak demokrasiye değerdi. Vatan yoksa canın da anlamı yoktu" dedi.
"GÖREVİMİZİ YAPTIK"
İhanet gecesinde demokrasiyi temsil eden Meclis'te canıyla mücadele edenlerden olan Türkoğlu, gözünü kırpmadan tüm ailesiyle çatışmanın orta yerine koştu. "Millet beni vekil kıldı, ben sadece vazifemi yerine getirdim" diyerek verdiği mücadeleyi gururla anlatan Türkoğlu, "Türk tarihine düşen bir kara lekeydi, kabus gecesiydi adeta. Milli iradenin yeniden hakim kılındığı, milletimizin küllerinden yeniden doğduğunun bir göstergesiydi. Kanlı gecede, Meclis Başkanımızdan gelen mesaj üzerine aracıma ailemle binip yola çıktım. TBMM'nin açılması ve görevine devam etmesi dünya tarihinde bir ilkti. Bu eşkıya sürüsü buna tahammül edemezdi. Zaten Meclis'e kim girerse girsin tarama kararı almışlar. Meclis'in Dikmen kapısından giriş yaptık, araçtan indiğimiz anda 15-20 metre yakınımıza bomba düştü, o cehennemi gürültü, alev topu ve şarapnel parçalarıyla baş başa kaldık. Eşim, kızım ve ben ağır yaralandık. Kızım kanlar içerisinde yerde yatıyordu ona doğru sürünerek giderken bu kez helikopterle taramaya başladılar. Eşim ikinci bir yaralanma yaşadı bana gelmedi ancak eşim çok yerinden yaralandı. Kıyafetlerimiz patlamanın etkisiyle paramparça olmuş her yerimizden kan akıyordu. Çaresizdik ancak gururluyduk da... Biz milletin yanında vatana hizmet ediyorduk" dedi.
'Hakkınızı helal edin'
Milletin iradesine yağdırılan bombaların altında en fazla yarayı alan eşi Betül Tükkoğlu ise yaşadıklarını gözyaşları içinde anlattı. "Bir anne olarak benim evladım o gece bu vatanın geleceği idi" diyen Türkoğlu, "Her yerimden kan akıyordu, kollarım parçalanmış etlerim sarkıyordu. Bir ara kızımın senini duydum: Hakkınızı helal edin ben şehit oluyorum. Tüm yaralarımı unutarak evladıma gitmeye çalışıyordum, sürünerek, parçalanan etlerim yerlere yapışa yapışa. Ona ulaşmıştım, hep birlikte yine sürünerek kapıya kadar gelebildik. Bulduğumuz ilk araçla 29 Mayıs Devlet Hastanesi'ne geldik. Milletin Meclisi'ni kana buladılar, çaresizlik içerisindeydik ancak demokrasinin temsili Meclis'e koştuğumuz için pişman değilim. Yerimiz orasıydı, olmamız gereken yerde demokrasi mücadelesi verdik. Eşim 'Darbeler tarihinde ilk kez Meclis açılıyor, bu hainler bunu sindiremez, bombalama yapabilirler" dedi. Yarım saat sonra bombaladılar. Bu kadar hainler, vatansızlar" ifadelerini kullandı.
'Vatan sana canım feda'
Saldırının en küçük şahitlerinden olan vekil Türkoğlu'nun kızı Cennet Türkoğlu'nun sözleri ise göz doldurur nitelikteydi. Tedavi gördüğü hastanede "Yok mu hain savaşalım vatan için" diyen Türkoğlu, "Hiç korkmadım, düşünmeden baba ben de geleceğim bu milli mücadeledeki yerimi alacağım dedim. O gece ben bu yaşımda ihanetin vücut bulmuş halini gördüm. 15 Temmuz'da yaşanan milletin verdiği mücadele ikinci bir Kurtuluş Savaşı'ydı. Çanakkale geçilmez dedirten ruh ihanet gecesin de vatan bölünmez, bizimdir dedirtti. Yaşama amacımız tek vatan, tek bayrak, tek devlet ve tek milleti korumak içindi. O günde bunu tehlikede gördüğümüz için can siperane meclise geldik" dedi.