Sosyal medya hesaplarında darbe başarılı olsaydı diyerek
Suriye benzeri senaryolar dillendiriliyor. Evet, darbeyi başarılı kılmak için ilk önce toz duman edeceklerdi şu güzelim ülkeyi.. Çok kan akıtacaklardı, çok can yanacaktı. Sonra
"YURTTA SULH KONSEYİ" inanılmaz süratle sulh ve sükûnu sağlayacaktı(!) ülkede ama
SÖZDE.. Bütün askeri darbelerin karakteridir bu,
ÖNCE KAOS SONRA ASAYİŞ.. 11 Eylül'de kan gövdeyi götürürken
24 saat sonra ne olmuştu da anarşi bitivermişti. Üzerinde düşünmeye değmez mi?
***
Suriye, Irak, Libya benzeri bir
Türkiye,
kimsenin, hele
Batı'nın hiç işine
gelmez. Dünyanın
enerji ihtiyacının
yüzde 70'i bizim mahalleden
karşılanıyor, böyle bir coğrafyayı daha
fazla riske atarlar mı? Mesele sadece enerji de
değildir. Burası İslam coğrafyası, kadim düşmanlıklara,
din adına kanlı savaşlara sahne
olmuş muhtelif medeniyetlerin birbirini mahvettiği
bir alan..
Mısır'ı bir şekilde
Sisi ile
hallettiler!
Suriye ve
Irak'taki kaos ve bundan
kaçan on binlerce mülteci huzurlarını
kaçırıyor.
Türkiye'yi de bu kaosa dâhil ederek
yaşanmaz kılmak sözde dünya efendilerinin
konforlarını bozar.
***
Yıkmak istedikleri
Türkiye değildir,
MİLLİ ve
YERLİ düşüncedir.. Milli ve yerli düşünmemizi asla istemezler.. Köprüler, havaalanları, nükleer santraller milli ve yerli düşünmenin ürünleridir..
Türkiye büyüsün, güçlensin diyenler milli ve yerli düşünenlerdir. Bunu bilmek ve iyi ayırt etmek gerekir. Hükümet'i hedeflemek isterken temelinden
Devlet'i yıkmaya kalktılar
15 Temmuz'da, millet buna izin verir mi?
FETO bir kukla, kuklacılar sahnenin arkasında.. Canını hiçe sayarak
Başkent'te ve
İstanbul'da tankın, topun, makineli tüfeğin üstüne üstüne giden, uçaklara, helikopterlere meydan okuyan eli öpülesi bir millet var, bu millet buna müsaade eder mi? Bir asır geçti,
Çanakkale'den bu yana,
Türkleri unutmuşlardı, onlara kim olduğumuzu yeniden hatırlattık.
Türk milletinin cesaretine bütün dünya bir kere daha şahit oldu. Milletin genlerindeki
Çanakkale ruhu canlandı ve destansı bir dirençle kanlı teşebbüs akîm kaldı..
***
FETÖRİSTLER, hükümeti devirip başbakanı, bakanları tutuklayarak milleti yıldırmak istediler. En başta
Cumhurbaşkanı'nı öldürmeyi planladılar.
Saddam yahut
Kaddafi gibi derdest edip direnci kıracaklardı. Hiç unutulmaması gereken şu: Kendi kin ve öfkesinin girdabına düşmüş yerli işbirlikçiler de bundan pay çıkarmayı umdular. Dört duvar ortasında utançlarıyla baş başa kaldılar. Allah korudu bu memleketi onlar da avuçlarını yaladılar..