K
ıbrıs içine düşülen siyasi krizi aştı. Vatandaş ilgisiz gibi görünse de sohbetin sonu krize gelip dayanıyordu.
KKTC'de hükümet, koalisyon ortaklarından
Ulusal Birliğin çekilme kararı almasıyla
2 Nisan'da düşmüştü.
50 sandalyeli
KKTC Meclis'inde Cumhuriyetçi Türk Partisi 20,
Ulusal Birlik Partisi de
18 sandalyeye
sahip ve iki büyük
partinin kurduğu hükümet
'Büyük Koalisyon' olarak niteleniyordu,
olmadı. Temel
sorun aslında ekonomik;
memur maaşları ödenemez
olmuş
Ulusal Birlik de,
"hükümette kalmak anlamsız" diyerek hükümetten
çekilmişti. Ortaklar
arasında ilk görüş ayrılığı
Türkiye'nin su temini
projesinin hayata geçmesiyle, suyun nasıl dağıtılacağı
konusunda ortaya çıkmıştı.
CTP Belediyeler eliyle suyun dağıtılmasını savunurken,
UBP dağıtım özelleştirilsin istiyordu.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, yeni hükümeti
kurma görevini şimdi
UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün'e verdi.
Özgürgün, 5 sandalyeye sahip
Demokrat Parti ve bağımsızlarla
görüştü ve bir mutabakat kuruldu. Sokaktaki
vatandaş da hükümeti
UBP kursun istiyordu.
CTP' ye de itirazları yok ama bu partiyi fazla resmi buluyor vatandaş. Şimdi
Denktaş ortaklığındaki hükümet
Cumhurbaşkanı Akıncı tarafından onaylandı. Şunu mutlaka söylemeliyim;
KKTC'nin de krizlerden kurtulmak için
"Eski Türkiye Anlayışı"ndan vazgeçmesi gerekiyor. Kararlı, istikrarlı bir hükümetin neler başardığını görmek için
Anavatan en güzel örnek.
Kuzey'in bir yığın sorunu var, çözümü Dünyalık olsa da şimdi kolları sıvayıp
TAM YOL işe girişecekler. Her konuda
Ankara'nın kapısını aşındırmaları gerekir.
Turizmden Tarım'a orada ilk elden çözümlenecek çok iş, çok kazanç kapısı var. Bize düşen başarı dilemektir.
***
Kıbrıs'ın cömert güneşini bu seyahatimizde göremedik, sular da henüz ısınmamış olunca geriye tarihi turistik yerlerini gezmek, damak lezzetlerini aramak kaldı. Geçen sefer
Salamis harabelerini,
Magosa ve
Lefkoşa'yı gezmiştik, bu defa
Karpas burnundan başladık,
kiliseleri gezdik,
Dipkarpas'ın lezzetlerini tattık.
Gaziantep ve
Hatay'dakiler kadar güzel
Soli mozaiklerini gördük,
Vuni sarayını gezdik.
Gemikonağı'nda, Yeşilırmak da dinlendik.
KKTC'de Hükümet mali sıkıntı çekerken
Kıbrıs'ın bakır ve altın rezervleri toprağın altında yatıyor. Oysa tarih boyunca bu madenler işletilmiş ve buradan dünyaya taşınmış.
Gemikonağı'ndaki liman ve buralara kurulan saraylar bunun açık delili.
Kıbrıs'ın Anavatan'da bile yeterince tanındığını sanmıyorum. Sadece kumarıyla hatırlanmak
KKTC'ye ayıptır. Kültürel varlıkları ve damak lezzetleri hayli zengin olan
Yavru Vatan'ın tanıtımı için gayret gerekiyor. Son söz,
Ada sizi bekliyor, dolu dolu gidin gezin ve görün bağrında nice güzellikler barındırıyor güzel
Kıbrıs'ımız.