Kenan Evren'in ölümü bize çok şey hatırlatıyor.
Bir darbeyle devletin tepesine oturan
Kenan Evren'in
Çankaya köşkündeki son iş günü
9 Kasım 1989 idi, ardından
Cumhurbaşkanı seçilen
Özal'ın makamdaki ilk iş günü ise ilginçtir
10 Kasım'da, ilk
Cumhurbaşkanı Atatürk'ün ölüm yıldönümünde başladı.
Özal, makamdaki görevini tamamlayamadı, tamamlattırmadılar bence.
Çok partili dönemde üç devlet adamı görevini tamamlayamadı.
Biri
Menderes'tir, arkadaşlarıyla birlikte darağacına gönderdiler, yetmedi, üç oğlunun da başına gelmedik kalmadı.
***
Yüksel Menderes'i kim hatırlıyor?
42 yaşında intihar süsü verilmiş bir cinayetle ortadan kaldırıldı. Siyasetçiydi babası gibi,
Ankara Hukuk mezunuydu, iyi yetişmişti,
Cenevre'de
"Sciences Politiques" okudu,
Belgrad'da diplomatik görev aldı,
Aydın milletvekilliği yaptı bir dönem ve
1 Mart 1972'de
Ankara'daki evinde öldü. İntihar ettiği söylendi, kareli bir kağıtta
"Hayatta kaderin bütün cilveleri beni buldu, tahammül gösteremeyeceğim" yazılıydı,
"veda mektubu" dediler.
Mutlu Menderes,
Ankara Siyasal mezunuydu, iki dönem
Aydın milletvekilliği yaptı,
8 Mart 1978'de geçirdiği bir trafik kazasıyla o da abisine yakın bir yaşta hayatını kaybetti.
Aydın Menderes malum, siyasetteki son
Menderes'ti, yine bir trafik kazasıyla
15 yıl tekerlekli sandalyede geçen hayat sonrası
65 yaşında
Hakkın rahmetine kavuştu.
Üçünün ölümü de şaibelidir ve kapatılmıştır.
Bence tozlu raflardan bir bir alınıp incelenmeye muhtaçtır. Mendereslerin hayatı filmlere konu olacak olaylarla doludur.
***
Süleyman Demirel'in cumhurbaşkanlığına gelince..
Özal'ın ölümüyle makama seçildi
Demirel,
"kalan yılları tamamlamalı" tartışmaları arasında
7 yıl görevde kaldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Arnavutluk'a gitmişken bir anekdot aktarmak isterim.
Demirel, tam dört kere
Tiran'ı ziyaret etti. Son ziyareti görevden ayrılmadan çok kısa bir süre öncesine rastladı. Derler ki
Demirel'in Arnavutlara kan hısımlığı vardır, köyünün adı da çevre köylülerce
"Islavköy" olarak söylenirdi, zamanla
"İslamköy" oldu. Doğrusunu en iyi
Demirel bilir.
Son ziyaretinde
Arnavutlar Demirel'e
'en yüksek devlet nişanı' takdim ettiler, adı
"İskender Nişanı" idi.
İskender, Osmanlı'ya karşı isyan bayrağı açan asilerin lideriydi.
***
Yüksek görevler her zaman her bakımdan didiklenir, tartışma konusu yapılır.
Evren'in ölümü de öyle oldu. Bir zamanlar okullar, en önemli bulvarlar onun adıyla anılsın diye yarış yapılırdı.
Adana'da bulvar,
Yalıkavak'ta,
Fethiye'de cadde olmuştu adı, pek çok okul -
İzmir'de,
Ergani'de,
Dörtyol'da,
Adıyaman'da,
Kula'da,
Konya'da- yurdun dört bir yanında hâlâ onun adıyla anılıyor.
İşin sonuna bakacaksın, şimdi de adı her yerden silinsin isteniyor. İndirici bindirici bir dünya işte, hemencecik "Mal da yalan mülk yalan var biraz da sen oyalan" sözünü hatırlıyoruz..
Bâki kalan sadece,
"hoş seda" imiş..