Eşi ve oğlunun üzerine şirket kurduğu iddiasıyla tutuklanan Türk Hava Kurumu'nun eski başkanı Osman Yıldırım'ın yerine 90 yıl sonra ilk defa seçimle gelen Vacit Öktem, SABAH Ankara'nın sorularını yanıtladı.
Sizi tanıyabilir miyiz?
1951'de Erzurum'da doğdum. Memleketim Trabzon Sürmene. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden 1976'da mezun oldum. Sakarya Barosu Başkanlığı, Türkiye Barolar Birliği delegeliği görevlerinde bulundum. Avukatlık görevi sırasında Adapazarı Belediyesi Hukuk Müşavirliği, çeşitli özel ve kamu kurumlarında hukuk danışmanlığı yaptım. 30 yıla yakın zamandır THK Adapazarı Şube Başkanlığı ve değişik dönemlerde THK Genel Yönetim Kurulu Üyeliklerinde bulundum. 27-28 Aralık'ta yapılan, 3 adayın yarıştığı THK Olağanüstü Büyük Genel Kurulu'nda THK'nın 26'ncı genel başkanı oldum.
THK'nın olağanüstü kongreye gidişindeki süreci anlatır mısınız?
Ben THK'da 30 yıldır şube başkanıyım. Baro başkanlığı yaptığım dönemde dahi THK Şube Başkanlığı'nı bırakmadım. Kurumda yolsuzluk olayları ortaya çıkınca büyük sarsıntı geçirdim. Çünkü önceki dönemde Osman Yıldırım'a destek vermiş ve onunla bir dönem yönetim kurulu üyeliğini paylaşmış biriyim. Bu olayları duyunca genel merkezin kamuoyunu aydınlatmasını bekledim. Çünkü THK korkunç bir imaj kaybına uğradı. THK daha önce havacılık faaliyetleriyle tanınan bir kuruluştu. Fakat şimdi yolsuzlukla anılır hale geldi. Kimseden konuyla ilgili açıklama gelmedi. Bunun üzerine olağanüstü genel kurula gidilmesini teklif ettim ve dilekçe yazdım. Olağanüstü genel kurula gidilmesini istememdeki sebep lekelenmemiş bir ekiple kurumun kaybolan itibarını yeniden kazanmaktı. Benim bu talebim reddedildi. Tüm şube başkanlarına düşüncelerimi içeren bir mektup gönderdim. Ve tüm şubelerin baskısı üzerine olağanüstü genel kurul kararı alındı. Aday olmayı düşünmüyordum. Atama yoluyla aday söz konusu oldu.
Bunun üzerine adaylığınızı mı açıkladınız?
Bunun üzerine bizi hep atamayla gelecek kişiler mi idare edecek diye düşündüm. Kurumun asıl yükünü çekenler şube başkanları. Çünkü deriyi toplayan onlar, ayakları mezbahalarda çamur olan onlar, yerel yöneticilerin karşısında el pençe duran onlar ve bunu bir kuruş menfaati olmadan yapan yine onlar. Neden bizden birisi olmasın dedim ve adaylığımı koydum. Şunu anladım ki şube başkanları da dışarıdan atamayla gelen birinin kuruma faydalı olamayacağını düşünüyor. 28 Aralık'ta genel kurula gittik ve şube başkanlarının teveccühü ile bu zorlu görev bana verildi. 90 yıl sonra ilk defa seçimle- Genel Başkan oldu.
BANKA KREDİSİ ÇEKİLMİŞ
Kurumun mali yapısını değerlendirir misiniz?
Kurum sıkıntılı bir süreçten geçiyor. 826 milyon lira borç var. Bizden önceki yönetim ve genel başkan ciddi banka kredileri almış. Bu kredilerin karşılığında kurumun hemen hemen tüm mal varlığı ipotek altında. Bazı gelirlerine de el konulmuş. Bankalarla yapılandırma görüşmeleri yapacağız. Bir an önce kurumu bu borç batağından kurtarma çabası içine gireceğiz. Bu durumda THK'nın yeni yatırım yapma durumu yok. Olağanüstü genel kurul ile geldiğim için görev sürem 9 ay. O zamana kadar bu yükün çoğunu atmayı planlıyoruz. Tüm şube başkanlarımız onurlu, gururlu, başı dik gezecek. Eğer başarısız olursak tekrardan eski dönemlerdeki atama yoluyla genel başkanlık sistemi gündeme gelecek. Hava Kuvvetleri ve Hükümetimizle iyi ilişkiler kurarak bu meselenin üstesinden geleceğiz.
SPORTİF HAVACILIK CANLANDIRILACAK
THK'da ne gibi değişiklikler planlıyorsunuz?
THK'nın asli görevi sportif havacılık. Bu iş hep özel kulüplerin elinde ve çok ciddi paralarla üye kaydeden kulüpler bunlar. Oysa THK bunu 1925'te büyük Atatürk'ün öngörüsü ile hayata geçirmiş olan bir kurum ve o tarihten beri gençlerimize havacılık alanında tek kuruş para almadan eğitim veriyor. Son dönemde ticari şirketler aracılığıyla kurum yönetilmeye çalışılmış. Krediler alınmış, kurum ciddi bir dar boğaza itilmiş. Bu sebeple sportif havacılığa önem verilmemiş. Örneğin eğitim veren paraşüt atlama uçaklarımız vardı. O uçaklar göz ardı edilmiş. Hemen bu hizmeti tekrar canlandıracağız. Yeni dönemde unutulmaya yüz tutmuş sportif havacılığa önem vereceğiz. Bu kurumun olmazsa olmazı.
İZİN VERMEYECEĞİZ
THK'da yaşananlar üniversiteyi etkiliyor mu?
Hiçbir şekilde etkilemesine izin vermeyeceğiz. Üniversitemiz mutlaka yaşayacak ve daha da geliştireceğiz. Öğrenci kapasitesini arttırma yolunda ne tür tedbirler alınması gerekiyorsa onları da yapacağız.
Eski Genel Başkan Osman Yıldırım 'THK'yi deri, fitre ve zekat toplayan kurum olmaktan çıkaracağız' demişti. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Keşke çıkarabilsek. Ama bu faaliyetler THK için geleneksel hale geldi. Bunu THK'ye gelir olarak görmemek lazım. Bizim dışımızda toplanan derilerin hiçbiri vergi anlamında işlem görmüyor. THK'nin topladıklarının KDV'si, stopajı alınıyor. Deri tüccarları da devlete bunların karşılığında vergi veriyor. Devlet kazanç elde ediyor.