Haftaya çok enerjik başladık,
Enerji Kongresi ve
Fuarı vardı bu hafta
Başkent'te. Sektörün önemli aktörleri
Ankara'daydı.
Ankara, enerjinin temsilcilerini ağırlarken; iyi ki bu salonlar yapılmış dedim
ATO salonlarına bakarak... Çevredeki beş yıldızlı otellere de bakıp gururlandım. Şimdi
"Neden adı Congresium?" veya
"AOÇ arazisi otellere peşkeş çekiliyor" filan demenin zamanı değil. Çok değil bundan
10-15 sene önce bu çapta etkinliklerin yapılabilirliği salon yoktu koskoca Başkent'te... İnsanlar bir program tasarlarken önce mekan telaşına kapılıyor,
"nerede yapacağız, onca misafiri nerede ağırlayacağız" diye stres yaşıyorlardı, sonra da ya çap küçültüyor veya vazgeçiyorlardı... Devlet erkanı dahi yabancı devlet ricaline rahat davet çıkaramıyordu,
"ağırlama" işini ağırdan alıyordu bu yüzden. Bunu şimdi bilhassa
Cumhurbaşkanlığı Sarayına laf edenlere söylüyorum.
AOÇ arazisini-tabirimi bağışlayın- en fazla tırtıklayan
Milli Savunma olmuş, toplu konut kooperatifleri için
AOÇ arazisinden arsa tahsisi bile yapılmış... O zaman neredeydiniz diye sormak lazım.
***
Neyse şimdi konumuz enerji.
Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın dediği gibi ne ağaçtan vazgeçeriz ne santralden, bir denge tutturmak durumundayız. Konforla otomobil koltuğuna kurulup gaza basarken yahut bütün ışıkları açıp göz kamaştıracak şekilde ortamı aydınlatırken enerji konusunu düşünmek durumundayız. Başkent'in uluslararası nitelikteki Enerji Kongresi birçok bakımdan yararlı oldu. Organizasyonun
Ankara'da olması pek çok avantaj sağladı. Bürokrasinin üst düzey yetkilileri ve pek çok büyük enerji şirketi fuarda buluşma imkanı buldu. Bu güzel ülkenin çevresindeki bütün karışıklıklar ve kavgalar toprak yüzünden, toprak değil, asıl toprağın altında yeryüzüne çıkarılmayı bekleyen enerji nedeniyledir. Enerjinin sağladığı konfor kanla kazanılıyor maalesef.
Türkiye ise kabarık enerji faturası yüzünden bin bir sıkıntıya duçar oluyor. Dünyanın yüzde
70 enerji ihtiyacı bizim mahalleden sağlanırken,
Türkiye bu enerji akışına terminal olmak zorunda. Enerji sorununu bu yolla aşmalıdır ve aşacaktır inşallah. Dolayısıyla bu tür kongre ve fuarların gerçekleşmesi ve dünya devlerinin buna ilgi duyması çok önemli. Sektörün en önemli kurumları ve büyük ölçekte birçok inşaat ve enerji firmalarının yönetim merkezlerinin
Ankara'da olması, etkinliğin
Başkent'te yapılmasını zorunlu kılmış olmalı. İki gün boyunca binlerce delege bu etkinlikte buluşmuş oldu.
***
Bir şey daha oldu.
Ankaramız üniversiteler şehri aynı zamanda, benim bildiğim
20 üniversitesi var
Başkent'in. Enerji kongresiyle ilgili olan üniversitelerden
ODTÜ başta olmak üzere
Atılım, Batman, Erciyes, İstanbul Teknik ve
Recep Tayyip Erdoğan Üniversiteleri de bu kongrede
"Petrol ve Doğal Gaz" konusunda bilgilerini yarıştırdılar. Yarışma sonunda en yüksek puanı
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Petrol ve
Doğal Gaz Mühendisliği Bölümü takımı alarak birinci oldu.
Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mahmut Parlaktuna da öğrencileriyle gurur duydu.
ODTÜ'yü sadece ağaç kesmesiyle değil, başarılarıyla da anacağız...Çürük ağaçların devrilip insanların ölümüne yol açtığı bir memlekette yaşadığımızı unutmadan.