İnönü'nün Cumhurbaşkanı olarak
Köşk'te oturduğu sıralarda
Türkiye'nin kaç hükümetle yönetildiğini bilir misiniz? İki kez
Refik Saydam, iki kez
Şükrü Saraçoğlu, bir kez
Recep Peker, iki defa
Hasan Saka ve bir kere de
Şemsettin Günaltay'ın başvekilliğinde olmak üzere toplam
8 hükümetle yönetildi. (O zaman bakanlar vekil, başbakan başvekil olarak anılırdı.
Celal Bayar Gazi'nin son başvekiliydi.)
10 yılda tam
8 hükümet, asıl yöneteni de belli,
İnönü'den habersiz bir irade ortaya konulması düşünülebilir miydi?!.. Sonra çok partili hayata geçildi.
"Menderes'li yıllar" dediğimiz on yılda beş hükümet değişikliği oldu. Bir darbeyle sona erdirilen
Menderes'in başında bulunduğu
23 ncü Cumhuriyet Hükümetiydi. İhtilalin lideri
Cemal Gürsel'in ardından
Fahrettin Özdilek'e kurdurulan
25. Hükümet 1961 Ocak ayında göreve başladı, aynı yılın
Kasım'ında da bitti,
İsmet Paşa yeniden görev aldı.
***
Üç hükümet değişikliğinden sonra ülke yönetimine gelen
Demirel'in yönettiği
3. hükümetin 1970 yılı
12 Mart'ında bir muhtıra ile uzaklaştırılmasının ardından sırasıyla;
Nihat Erim,
İlhan Öztrak,
Naim Talu ve
Ecevit, ömrü ancak aylarla ifade edilebilen hükümetlerle
Türkiye'nin kaderinde rol aldılar. (
Erim'in bir suikastla devre dışı bırakılması enteresandır, didiklenmesi gereken bir olaydır bu..) Sonra
12 Eylül geldi.
Özallı yıllarda,
Akbulut'lu,
Yılmaz'lı,
Çiller'li dönemleri yaşadık. Oğul
İnönü'nün de rol aldığı devirde eski liderler (
Demirel ve Ecevit) yeniden boy gösterdiler ama bir varlık gösteremediler.
***
Türkiye'nin nasıl bir girdaptan geçtiğini şimdi daha iyi anlıyoruz.
12 Eylül'ün generallerinden
Evren ve
Şahinkaya dün müebbet hapse mahkûm oldular. Gecikmiş de olsa tarihi bir karardır ve bir dönüm noktasıdır. Kimyamızı bozan bu darbeler ve darbe teşebbüslerinde halka silah doğrultanlar elbette suçludurlar. Ancak şahsen ben bunların yani görünen aktörlerin sadece
AKTÖR olduklarına inanıyorum. Onlara rol verenler içeride ve dışarıdadır ve onların darbecilerle kurdukları ilişkilerin mutlaka ortaya çıkarılması gerekmektedir. Yüz yıldır bu milleti rahat bırakmayıp bir şekilde önünü kesen, enerjisini tüketen gücün bugün
Suriye'de, Irak'ta, Mısır'da başka yerlerde kuklalarıyla icraatlarını sürdürdükleri bilinmelidir. Türkiye'nin yolunu kesmek için onların çok sebepleri vardır. Oturduğumuz coğrafya onlara çok önemli malzemeler üretmeye devam etmektedir.