Bir trafo patladı ve içimiz yandı. Bir diş ağrısı başlıyor da dünyamızı karartıyor. Gerçekten
Soma'daki facia da ülkemiz için maden kazalarında tarihin kaydedeceği en önemli olaylardan biri olmaya aday gibi görünüyor.
Üç gün 'Milli Yas' ilan edildi ama yürekler yanmaya devam edecek.
Bütün minarelerden salâlar verilse yeridir. İşçi ailelerinin acısı içimize kor gibi çöktü. Bütün kutlamalar, seyahatler iptal edildi, devlet protokolü programlarını askıya aldı. Dilerim ölü sayısı burada kalır ama sanmam.
Patlama oluyor, maden toz duman... İçeriye temiz hava verilse yangını büyütüyor vermeseniz sonuç malum?!
Yani ecele her yol açık çalışanın hayata yol bulması mucize bir olay...
Çok acı, çok büyük kayıp... Başta işçi yakınları olmak üzere milletimizin başı sağolsun.
Tarihin en büyük maden kazası kaybı
Fransa'da Pa de Calais madenlerinde
1906 yılında yaşanmış ve grizu patlaması sonucu
1200 işçi hayatını kaybetmiş.
Ülkemizde
1941'den beri maden ocaklarında kaybettiğimiz işçi sayısı üç binin üzerinde.
***
Gerçekten kaza bir trafo patlaması mı? İnsan bu soruyu sorma ihtiyacı duyuyor.
Çünkü geçmişte bu memlekette seçimi etkilemek yahut iptal ettirmek için
C 4 patlayıcıyla takviye edilmiş akaryakıt tankeriyle içtima halindeki askerlerin arasına dalmayı bile denemişlerdir.
Allah'tan saldırı daha önce istihbar edilmiş de helikopterden roket ateşiyle tanker birliğe ulaşamadan berhava edilmiş.
İki önemli seçim yaklaşırken düşünmeden edemiyoruz.
Şimdi
Soma'dan da Gezi olayı benzeri bir sonuç çıkarmaya çalışacak olanlar çıkacaktır, hedefte de
Devlet ve en başta
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olacaktır. Nitekim bu yolda girişimlerin zincirleme biçimde başlatılmaya çalışıldığı görülüyor. Sosyal medyada çok sorumsuz çabaları ibretle izliyoruz.
***
Bu ülke yeryüzünün en değerli koordinatlarında bulunuyor ve sırf bu yüzden de hiçbir dönem rahat bırakılmamıştır.
ABD'nin eski Dışişleri Bakanı Albright, geçenlerde bir söz sarfetti, dedi ki; "Başka hiçbir ülke
Türkiye'nin jeopolitik konumuna sahip değil."
Türkiye'mizin bu konumunu bir biz kavrayamıyoruz. İdeolojik ve jeolojik kırılmaların kavşağındaki
Türkiye enerji ve maden söz konusu olunca daha önemli hale geliyor.
Bakar mısınız?
Türkiye dünya madenciliğinde
10. sırada, dünyada ticareti yapılan
90 tür madenden
77'si ülkemizde ve
60 türünde üretim yapılıyor. Kömür rakamları da ilginç, toplam rezervimiz
12.9 milyar ton, ihtiyaç
104 milyon ton ve
24 milyon ton da ithal ediyoruz. Dünyada en fazla kömür üreten
11., tüketen
15. ülkeyiz. Bu yüzden nükleer enerji için bir çaba içinde
Türkiye, Ortadoğu Petrollerinin de terminali olma yolunda...
Bir başka yazıda da nükleer rakamlarına değinmek üzere
Soma'daki acıyı yürekten paylaşıyorum.