Uff ne seçimdi ama?
Evet, pazartesi günü böyle söyleyeceğiz, ama bitmeyecek, bence durum da değişmeyecek...
YSK ise Cumhurbaşkanlığı seçimi için çalışmalara başlamış bile! Sahi
12.
Cumhurbaşkanı ne zaman seçilecek biliyor musunuz?! Yaklaşık
4 ay sonra (
10 Ağustos'ta, ikinci tur da
24 Ağustos'ta) bu defa
Köşk'ün yeni sahibini belirlemek için sandık başına gideceğiz.
Şimdiye kadar görüntüde
Meclis seçiyordu cumhurbaşkanlarını ve şimdi ilk kez, halk seçecek.
12. Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilmiş bir cumhurbaşkanı olacak.
"Meclis seçiyordu" derken durup biraz düşünmek gerekecek; gerçekten bugüne kadar bu memlekette bütün cumhurbaşkanları
Meclis'in hür idaresiyle mi seçildi diye...
***
Şöyle bir bakalım...
Atatürk'ü, İnönü'yü hatta
Bayar'ı geçelim, ondan sonrakiler
27 Mayıs İhtilali'nden sonra
Gürsel, sonra
Cevdet Sunay ve
Korutürk...
Hepsi askerdi...
Ondan sonra
12 Eylül'ün darbe lideri
Evren ve sonra
Özal ile Demirel...
Ben
Özal hariç
Abdullah Gül'e kadar bütün cumhurbaşkanlarının malum mahfeller tarafından seçildiğini düşünüyorum.
Sadece
cumhurbaşkanlarını mı?
İktidar ve muhalefet liderlerini,
Başbakanları,
Genelkurmay başkanlarını,
Dışişleri ve
Maliye bakanlarını... Artı, bazı önemli üniversite rektörleri,
Merkez Başkanı ve bazı kurum başkanları, genel müdürler bile sözünü ettiğimiz irade(!) tarafından seçilmiştir... Bazı büyük gazetelerin genel yayın yönetmenleri de aynı şekilde.
Adına kısaca
"VESAYET" denilen irade çok etkiliydi ve ucu okyanus ötesine uzanıyordu... İçerideki işbirlikçileriyle memleket idaresini yönlendiriyorlar, yönlendiremediklerini ezip geçiyorlardı. Çünkü
Türkiye, idaresi ve iradesi kendi halkına bırakılamayacak kadar önemli bir ülkedir!
***
Sistemin önemli ölçüde değişmekte olduğunu görüyoruz. Mevcut iktidara kızgınlığın esas sebebi de budur. Artık etkin şekilde müdahale edemiyorlar, bir telefonla bakan değiştiremiyorlar, memleketin kimyasıyla oynayamıyorlar.
Türkiye'nin en zayıf yanı muhalefetidir ve ülkeyi en zayıf yanından vurmaya çalışıyorlar.
Muhalefette direnç gelişene kadar da müdahale devam eder.
Belediye için gösterilen adaylar bile bu müdahalenin önemli göstergesidir.
Şimdi ben
Ankara'da Mansur Yavaş'a neden oy vereyim? Genetiği uyuşmadığı bir partiden aday olduğu için mi?
CHP kendi içinden bir aday bulamadı mı?
Yalnız
Ankara'da değil ki,
Balıkesir'de,
Bursa'da, Çorum'da,
Samsun'da birçok yerde durum aynı. Yolsuzluktan ihraç ettiği birini İstanbul'dan aday göstermek nasıl izah edilir?
Netice olarak şimdi benim kararım, ateş çemberi bir coğrafyada devletin idaresini üslenmiş bulunan hükümetten yanadır, şimdi oyun oynamanın, kızgınlık göstermenin zamanı değildir.