"Doğal, beyaz, sağlıklı bir gülümseme insanı kendinden daha emin hissettirir. Sağlıklı ve beyaz dişler sosyal hayatımızdaki ayna gibidir" diyen diş hekimi Burcu Kocatüfek Özyılmaz ile keyifle okuyacağınız bir röportaj gerçekleştirdik
Sizi tanıyabilir miyiz?
1983 yılında Denizli'de doğdum. 2000 yılında Özel Arı Fen Lisesi' nden mezun olduktan sonra, Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi' ni kazandım. Mezun olduktan sonra iletişim, ortodonti, beyazlatma, implant kursları gibi birçok eğitime katılıp kendimi geliştirdim. 2008 yılında Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Endodonti Anabilim Dalı' nda doktoraya başladım. 2012 yılında kendi işimi kurdum; çok sevdiğim bir mesleğim ve her gün sevgi ile gittiğim bir kliniğim var. Evliyim ve bir çocuk annesiyim.
Diş hekimi olmaya nasıl karar verdiniz?
Babamın hayali bende gerçeğe ulaştı diyelim. Babam, üniversite sınavında diş hekimliği fakültesini kazandığı halde zamanın şartları nedeni ile okuyamamış ve tekrar sınava girip mühendislik fakültesine girip oradan mezun olmuş eşsiz bir insandır. O çizdi benim yolumu. 'Yıllar sonra mezar taşıma gelip, baba sağol diyeceksin, sen dinle sözümü' dedi. Ben tıp okumak ve estetik cerrah olmak istiyordum. Ama baba sözü ağır bastı. Şu an iyi ki diş hekimiyim diyorum. İyi ki onun sözünü dinlemişim. Çünkü diş hekimliği o kadar aktif o kadar renkli o kadar sıcak bir dünya ki... Her hastan bir zaman sonra ailenden biri oluveriyor... Şükürler olsun diş hekimiyim...
Hastalarınıza ne türlü hizmetler sunmaktasınız?
Ben uzmanlığımı Endodonti Anabilim Dalı' nda yaptım, yani kanal tedavisi uzmanıyım. Kimilerinin Çin işkencesi dediği ama aslında günümüzde rahatlıkla ve kolayca uygulanabilen bir tedavi yöntemi kanal tedavisi. Bir endodontist olarak kanal tadavisi yapıyorum, implant tedavileri, estetik diş hekimliği uygulamaları, beyazlatma tedavileri, dişeti estetiği ameliyatları, miniklerin diş tedavileri... Yani diş ile aklınıza gelebilecek her türlü tedavi yapılıyor kliniğimde. Ozon tedavileri ve lazer uygulamaları da yaptığım diğer tedavi yaklaşımları. Gelişen dünyayı takip ederken, teknoloji şurada bekleyedursun diyemiyorsunuz. İçinde yaşayarak ancak ayak uydurabiliyorsunuz yeniliklere. Kliniğimde, çektiğimiz panaromik filmler ile tüm ağzı bir filmde görebiliyor, hastalarımın ihtiyaçları doğrultusunda tüm işlemleri gerçekleştirebiliyorum. Rutin olarak implant ameliyatlarım oluyor, dişsiz bir ağza sahip kişiyi, implant tedavisi ve estetik dişler ile yepyeni birine dönüştürebiliyorsunuz. Her tebessümde bir parça yardımım oluyorsa ne mutlu bana...
Küçük butik sergilerimi doslarımla paylaşıyorum
Kendinize ayırdığınız vakitlerde neler yapıyorsunuz?
Ben yoğun çalışan bir iş kadını, bunun yanında bir eş ve bir anneyim. Vaktimin çoğunluğu kliniğimde geçiyor. Akşam eve gittiğimde ailemle geçireceğim 1-2 saat vakit en büyük hobi benim için. Ama tabi sürekli harekete alışmış biri olarak duramıyorum. Oğlum Bora' yı uyutup, bu sefer başlıyorum şeker, taş, çikolata süslemeye. Kendimce butik organizasyonlar yapıyorum. Sevdiğim ve tanıdığım eş ve dostun çocuklarının doğum günleri, kına geceleri, düğün hediyelikleri, doğum odası süslemeleri gibi rahatlatıcı ve keyif verici minik işler yapıyorum. Bunun haricinde iyi bir aşçı olduğumu da söylüyorlar hep. Pasta, kurabiye, ev yemekleri, fırın yemekleri... İnanılmaz rahatlatıyor beni. Evimize gelen dostlarımız bilir, her an kutlanmaya değerdir ve her an özel sunumlar yapılmalı ve yenmelidir. Bu nedenle kilolarla başımız hep dertte.
Mutlu bir aileyiz
Bize eşiniz ve oğlunuzdan bahseder misiniz?
Eşim Başar Özyılmaz, Başkent Üniversitesi Elektronik Mühendisliği mezunu, başarılı bir mühendis. İşine aşık bir adam. Koyu bir Beşiktaşlı. Zaten Fenerbahçe-Beşiktaş maçında tanışmıştık. Hangi takımlı olduğumu söylememe gerek yok sanırım. Tabii ki Fenerbahçe. Oğlum Bora Özyılmaz, 3,5 yaşında zeki, yakışıklı ve çok sıcak bir çocuk. Espiritüel bir kişilik. Çok zor bir hamilelik sonrası kucağımıza aldık onu. Çok kıymetli bizim için. Beni hep güldüren, hep mutlu eden bir çocuk. Şu an kreşe gidiyor ve müzik kulağı çok iyi olduğundan dolayı piyano dersleri alıyor. Sanatkar ruhlu, ince zevkli olacak, eminim...
Akademik kariyer yapmak ilk hedef
Hedefleriniz nelerdir?
Ben yastığıma başımı her koyduğumda sağlık, huzur, ailem ve sevdiklerim için, insanlık için dua ederim ve şunu eklerim: Hastalarımı en iyi şekilde tedavi edebileyim, dertlerine derman olabileyim. En büyük amacım, bilinen, sayılan ve yardımcı olabilen bir hekim olmak. Okuyan, araştıran, merak eden biriyim. Hedeflerimi araştırdıklarım yönlendiriyor çoğu zaman. Uzman bir diş hekimiyim, yeni hedefim doçentlik ünvanımı da almak. Biliyorum ki bunu da yakın zamanda gerçekleştireceğim. Hayallerimin birçoğunu gerçekleştirdim. Bundan sonraki hayalim de bir diş hastanesi açmak ve sahipsiz hayvanlar için çok güzel, onlar için yaşamaya değer bir hayvan çiftliği kurmak. Mutlu oldukları, terkedilmişliklerini unutturan, huzur veren bir yer...
SABAH Ankara gazetesi hakkındaki fikirleriniz nelerdir?
Babam ve annem daha okumayı bile öğrenmediğim yıllarda bana gazeteden küçük küçük haberler okurlardı benim ilgimi çekebilecek. O yıllarda edindim gazete okuma alışkanlığını. Ankara'da yaşayan biri olarak güncel ve doğru haberleri bulabildiğim bir gazete SABAH Ankara. Bu yüzden benim için çok özel. Ben de aynı şekilde oğluma gazetenizden küçük, keyifli haberleri okuyarak bu geleneği yaşatıyorum.
Annem ve babam bana güç veriyor
Anne ve babanızın hayatınızdaki rolü nedir?
Annem Fatma Kocatüfek, ilkokul öğretmeni; babam Nizamettin Kocatüfek fizik mühendisi. Onlar benim bu hayattaki en değerlilerimden. Hep destek oldular, hep elimden tuttular, hep yanımdalardı. Anlatmaya kelimeler yetmez... Bana dürüst olmayı, sevecen olmayı, ne olursa olsun hayatın devam ettiğini öğrettiler... Onların azim, başarı, yaşam sevgisi hikayeleri ile büyüdüm ben. Tek çocuğum, ama onlar benim kardeşim de oldular, dostum da. Onlar benim herşeyim... Ve tabii ki anneannem... Onu toprağa verirken bir yanımın onla gittiğini görebiliyordum... Beni o büyüttü, en yakın arkadaşım, canımdı... Emeği büyüktür bende. Bir İstanbul hanımefendisiydi.