Benim yıllardır kafama pek çok şey vardır Başkent'te, hiç akıl erdiremem.. Bugün yalnız ikisini dile getirmek istiyorum. Birincisi Diyanet'in hac organizasyonudur.. Çok demişimdir; hocalarımızı paradan uzak tutun, paraya değen el kirlenir, bu işi profesyonel turizm acentelerine bırakın, ama siz de kılı kırk yararcasına denetleyin diye..
Bir türlü anlatamadım.
Sırf para tadı değildir bu işi Diyanet'in elinde tutma ısrarı, belki benim bilmediğim başka durumlar vardır, kim bilir?!..
Tamamen iyi niyetle düşünüyordum.
Yoksa benim turizm acentem filan yok..
Diyordum ki.. Diyanet, Hac konusunun sadece ibadet boyutuyla ilgilensin.
Hacılarımıza mübarek topraklardan gelince "Nasıldı?" diye soruyoruz, kahir ekseriyet nerede kaldığını, ne yiyip içtiğini anlatıyor bize, ibadet kısmına dair pek bir şey duymuyoruz. Daha demem..
***
Akıl erdiremediğim ikinci konu da oda, borsa ve esnaf kuruluşları ile ilgili.
Bilir misiniz bu saydığım meslek kuruluşlarındaki otomobillerin hepsi siyah plakalıdır. Yani TOBB, TESK gibi kuruluşlar meslek örgütü olmakla birlikte aslında SİVİL TOPLUM kuruluşlarıdır.
Yani kısaca STK..
Peki, öyleyse bu kuruluşların temsilcileri niçin resmi plakalı araçlara binerler?
***
Üç soru işaretiyle bunu bu kuruluşların temsilcilerine sormak istiyorum.. Neden siyah resmi plaka??? Bu kuruluşlarla ilgili bir başka önemli husus da bu kuruluşlara personel alımıdır. Oda, borsa, sendika ve TESK gibi esnaf kuruluşlarına personel alımı hangi usulle yapılmaktadır? Bunların cevabını gerçekten merak ediyor ve önemli buluyorum.
Cevap alamazsam da takipçisi olmaya devam edeceğim.