Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, çatışma bölgelerinde paralı askerlerin giderek daha fazla kullanılmaya başlandığını belirterek, "Bunlar yalnızca savaşlara girip doğal kaynakları sömürmekle kalmıyor, sınır aşırı organize suçları, terörü ve şiddete dayalı aşırılıkçılığı da besliyor." dedi.
PARALI ASKERLERİN VARLIĞI
Genel Sekreter Guterres, BM Güvenlik Konseyinin (BMGK) paralı askerlerin Afrika kıtası ve dünyanın diğer bölgelerinde çatışma alanlarındaki varlığının artmasının etkilerinin tartışıldığı oturumunda konuştu.
Paralı askerilerin dünya genelinde çatışmalarda oynadığı rolün arttığının altını çizen Guterres, bunun çatışmaların çözümünü daha da zorlaştırdığını, ülkelerin istikrarını, hukukun egemenliğini zedelediğini ve insanların yurtlarından sürgün edilmesine yol açtığını ifade etti.
Afrika'da Sahra bölgesindeki paralı asker gruplarının kaçakçılık ve diğer yasa dışı faaliyetlerini yoğunlaştırdığını ve bazı Afrika ülkelerinde iç savaş çıkartmak üzere çatışmaları kışkırttıklarını dile getiren Guterres, "Bunlar (paralı askerler) yalnızca savaşlara girip doğal kaynakları sömürmekle kalmıyor, sınır aşırı organize suçları, terörü ve şiddete dayalı aşırılıkçılığı da besliyor." diye konuştu.
Guterres, paralı askerilerin Fildişi Sahili'nde 2010 seçimlerinin ardından ortaya çıkan şiddet olaylarında rol oynadığını, Orta Afrika Cumhuriyeti'nde insan haklarını ve uluslararası hukuku ihlal eden sayısız fiilde bulunduğu ve Kamerun sınırındaki geleneksel rotaları mera olarak kullanan sığır çobanlarına baskı uyguladığını kaydetti.
Paralı askerlerin devşirilmesi ve kullanılmasına ilişkin uluslararası ve bölgesel düzenlemelerin önemine dikkati çeken Guterres, özellikle paralı askerlerin yargılanması ve genç insanların paralı asker olarak yetiştirilmesinin engellenmesi konusundaki çabalara destek verilmesi gerektiğini belirtti.
BM Genel Kurulu, Paralı Askerlerin Devşirilmesi, Kullanılması, Finanse Edilmesi ve Eğitilmesine Karşı Uluslararası Sözleşme'yi 1989 yılında kabul etmiş, sözleşme 2001 yılında yürürlüğe girmişti. Halen sözleşmeye yanlızca 35 ülke taraf durumda bulunuyor.