Avrupa ve NATO'da en büyük ordulardan birine sahip olan Türkiye'nin Washington için kritik bir öneme sahip olduğunun altını çizen Kimmitt, bu açıdan Trump'ın Suriye'den çekilme kararının "Ankara ile ilişkileri geliştirme yönünde isabetli bir adım" olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Al Jazeera televizyonunda katıldığı bir programda konuşan Kimmitt, "Sanıyorum Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye hakkındaki tüm planlarında Başkan Trump'ı Türkiye ile uzun vadeli ilişkileri göz önünde bulundurması için ikna etti." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin 2002 yılında Irak'a girmek isteyen ABD askerlerine topraklarını açmayı reddetmesinden bu yana iki ülke ilişkilerinde gerileme yaşandığını kaydeden Kimmitt, bunda Washington'un FETÖ ve YPG'ye olan desteğinin de etkili olduğunu söyledi.
Türkiye'nin bölgede birçok açıdan değerli bir ABD müttefiki olmasının kritik önemde olduğunu vurgulayan Kimmitt, şunları kaydetti:
"(Türkler) Birçok çatışmada yıllardır bizimle birlikte savaştı. ABD'nin nükleer silahlarına ev sahipliği yaptılar. ABD'in Türkiye ile olan ilişkileri diğer unsurlarla ilişkilerine kıyasla çok daha önemlidir. Trump'ın bu (Suriye'den çekilmesi) politikasının çok akıllıca olduğunu düşünüyorum. Türkiye, ABD için önemlidir. (Suriye'den çekilme) Bu da Türkiye'yi geri kazanmak için iyi bir adımdır."
- ABD'NİN YPG'YE DESTEĞİ GEÇİCİ VE TAKTİKSELDİ
Suriye'nin kuzeyindeki terör örgütü YPG'nin terör örgütü PKK ile bağlantılı olduğunu kendilerinin de kabul ettiğini ifade eden Kimmitt, ABD'nin bu örgüte olan desteğinin geçici ve taktiksel olduğuna vurgu yaptı.
Bizzat eski ABD Savunma Bakanı'nın "YPG'nin doğrudan PKK ile bağlantılı olduğunu" açıkladığını hatırlatan Kimmitt, şunları aktardı.
"Biz YPG ile bu anlaşmayı yaptığımızda bizim desteğimizin geçici ve taktiksel olacağını söyledik. Başkan Trump şu anda tam olarak buna uygun bir karar verdi. Biz çekiliyoruz. DEAŞ artık ABD'ye varoluşsal bir tehdit oluşturmuyor. Açık olursak yenildi ancak yok edilmedi. Türkler olsun Kürtler olsun ya da Ruslar olsun bu işi başkalarına bırakalım. DEAŞ'ın yok edilmesi neden ABD'nin sorumluluğunda olsun?"