ABD'deki İran yaptırımları davasında suçlu bulunan eski Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla, davaya bakan Yargıç Richard Berman'ın açıkladığı karara göre 32 ay (2 yıl 8 ay) hapis cezası aldı.
Davanın yargıcı Berman, New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi'nde yargılanan Attila hakkındaki kararını açıkladı.
Sabah saatlerinde başlayan ceza duruşmasının sonunda açıklanan karara göre Atilla, 32 ay hapis cezası aldı. Yaklaşık 14 aydır hapiste bulunan Atilla'nın hapiste geçirdiği sürenin 32 aydan düşüleceği bildirildi.
Öte yandan Atilla'nın kalan 18 aylık cezası üzerinden de iyi halden dolayı ceza indirimi yapılması öngörülüyor.
Yargıç Berman, uluslararası havalimanlarına ve Türk konsolosluğuna yakın olması için Hakan Atilla'nın cezasının geri kalan bölümünü ise Connecticut eyaletine bağlı Danbury kentindeki federal cezaevinde geçireceğini söyledi.
Duruşmayı Atilla'nın eşi Burçin Atilla da izledi. Yargıç Berman kararını açıklamadan önce bunun istisnai bir karar olacağını ve federal hüküm verme ilkelerini uygulamayacağını ve merhametli bir ceza verceğini söyledi.
Atilla'nın ''bu düzeneğin başmimarı'' olduğuna inanmadığını, ''isteksiz bir şekilde emirleri yerine'' getirdiğini ifade eden Berman, ABD'de tutuklanan iş adamı Rıza Sarraf'tan daha az suçlu olduğunu belirtti. Atilla'nın tutuklu bulunduğu süre içinde de cezaevindeki diğer tutuklulara örnek olduğuna işaret eden Berman, bu nedenle hakkında olumlu bir rapor yazıldığını kaydetti.
Berman, Atilla'nın ailesi ve arkadaşları ve iş arkadaşları tarafından kendisine 100'den fazla mektup gönderildiğini belirterek, bu mektuplardan ikisini de duruşma salonunda okudu.
-ATİLLA'NIN AVUKATLARI KARARI TEMYİZE GÖTÜRECEK
Atilla'nın Türk avukatı Halil Uzun, kararın açıklanmasının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, ''Çıkan sonuçtan direkt memnun olduğumu söyleyemem ama şikayetçi de değiliz. Bu bizim diğer süreçleri takip etmemiz için yeterli bir süre.'' dedi.
Yargıç Berman'ın federal hüküm verme ilkelerini takip etmediğini ve bunu takip etseydi kendi hesaplamalarına göre yaklaşık 10 yıl ceza öngörmesinin mümkün olacağını söyleyen Uzun, yargıcın diğer faktörleri de göz önüne alarak federal hüküm verme ilkelerininin altında bir ceza takdir ettiğini ifade etti.
Atilla'nın avukatlarından Victor Rocco ise karar ''adil'' olsa da temyize gideceklerini belirtti.
-Dava süreci
Atilla 27 Mart 2017 tarihinde New York JFK Havalimanında gözaltına alınmış ve açılan davanın tek sanığı olarak yargılanmıştı.
Jüri, Atilla'yı hakkındaki 6 suçlamanın 5'inden suçlu bulmuş, "kara para aklama" suçlamasından ise masum olduğuna karar vermişti.
ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarını delmekle suçlanan ve 19 Mart 2016'da ABD'de tutuklanan iş adamı Rıza Sarraf, yargılanmasına kısa bir süre kala 26 Ekim 2017'da hakkındaki suçlamaları kabul etmiş ve savcılıkla iş birliğine gitmişti.
Dava sürecinde Sarraf'a hücre arkadaşına tecavüz, marihuana kullanımı ve cezaevinde rüşvet suçlamaları da yöneltilmişti.
FETÖ mensupları ise dava sürecine yoğun ilgi göstermiş, Türkiye'de hakkında açılmış çeşitli FETÖ davaları nedeniyle firari durumda bulunan Adem Yavuz Arslan duruşmaları yakından takip etmiş, Firari FETÖ mensuplarından Emre Uslu ise duruşmanın ilk günlerinde mahkeme binası önünde yine AA ekibinin objektiflerine takılmıştı.
- FBI'DAN FETÖ FİRARİSİ KORKMAZ'A 50 BİN DOLAR
Davada, FETÖ firarisi eski Komiser Yardımcısı Hüseyin Korkmaz tanık olarak dinlenmişti.
Savunma makamı, Türkiye'den yasadışı yollarla kaçan ve beraberinde mahkemede delil olarak kullanılan belgelere "çalıntı" olduğu gerekçesiyle itiraz etmiş ancak Yargıç Berman, Korkmaz'ın tanıklığını "hukuk kurallarına" uygun bulmuştu.
Duruşmalar sırasındaki ifadesinde Korkmaz, ABD Federal Soruşturma Bürosunun (FBI) kendisine 50 bin dolar verdiğini ve ABD'de oturduğu evin kirasını ise savcılığın ödediğini söylemişti.
Korkmaz, ABD'ye geldiği günden beri hiç çalışmadığını ancak çalışma başvurusunda bulunduğunu ve iki hafta önce olumlu yanıt aldığını anlatarak ABD hükümetinden yardım alıp almadığı sorusuna, "Savcılık 3 defa 300 dolar, toplamda 900 dolar verdi." demişti.
Firari Korkmaz, şubat 2016 serbest bırakıldıktan sonra ağustos ayında Türkiye'den nasıl kaçtığı hakkında bilgiler vermiş ve 17 Aralık operasyonuna ait belgeleri nasıl beraberinde kaçırdığını anlatmıştı.
Korkmaz, Amerikan emniyet kuvvetleriyle irtibata geçtiğini, onların "katkısıyla" ABD'ye kaçtığını ve beraberinde getirdiği delilleri havalimanında teslim ettiğini belirtmişti.
Firari FETÖ üyesi Korkmaz tanıklığa hazırlık sürecinde savcılıkla 40'tan fazla görüşme yaptığını, bazı günler 2, bazen 4 saat, bazen de daha uzun süre bir araya geldiklerini anlatmıştı.
-BERMAN, SAVUNMANIN TALEPLERİNİ REDDETMİŞTİ
Savunma makamı, savcılığın 15 Aralık'ta Atilla'nın iş adamı Rıza Sarraf'ın işlediği suçlarla bir bağlantısı olduğunu kanıtlayamadığı gerekçesiyle mahkemeden delil yetersizliği nedeniyle Atilla'ya yönelik tüm suçlamaların düşürülmesi ve müvekkillerinin beraat etmesi talebinde bulunmuştu. Ancak davanın yargıcı Berman, Atilla'ya yönelik suçlamaları destekleyen ''yeterli derecede'' delil bulunduğunu belirterek Atilla'nın beraat talebine ilişkin başvurusunu kabul etmemişti.
Savunma makamı, 19 Aralık'ta Atilla'nın çapraz sorgusu sırasında savcılığın sanığa yönelttiği bir soruya itiraz etmiş ve mahkemeye ikinci kez "hatalı yargılama" yapıldığı gerekçesiyle dilekçe sunmuştu.
İtiraz dilekçesinde Atilla'nın avukatları savcılığın çapraz sorgusunda "Atilla'nın İran yaptırımlarını ihlal ettiğini savunan 17-25 Aralık'tan sonra eski Bankalar Yeminli Murakıbı, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) firarisi Osman Zeki Canıtez tarafından hazırlanan raporu sunduğunu", bu raporun deliller arasında yer almamasına rağmen jüri önüne getirildiğini ve bunun jüri üyelerini yanlış yönlendirdiğini savunmuştu.
Davanın yargıcı Berman, Atilla'nın "tamamen adil ve şeffaf bir şekilde" yargılandığı ve çapraz sorgusu sırasında sanıktan bu rapora ilişkin soruyu cevaplaması istenmediği gerekçesiyle "hatalı yargılama" itirazını kabul etmemişti.