Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ak Parti'nin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda, Norveç'te düzenlenen NATO tatbikatı ile ilgili skandal bir durumu açıkladı.
Cumhurbaşkanı, konuşmasında aynen şu ifadeleri kullandı:
"NATO'da beraberiz diye yanlışları söylemeyecek miyiz? Dün Norveç'te bir durum oldu. Norveç'te düşman tablosu diye bir tablo koymuşlar. Bu tabloda Atatürk'ün resmi ve bir tarafta da şahsımın ismi var. Hedefte bunlar. Bu haber gelince Genelkurmay Başkanımız ve AB'den sorumlu Bakanımız, onlar da Kanada yolundaydı, bizi aradılar. 'Böyle böyle bir durum var. Bu tatbikat da NATO tatbikatı. 40 tane askerimiz var, biz şimdi bu askerimizi çekme kararı verdik, çekiyoruz.' dediler. Dedik ki 'Tabii, hiç durmayın hemen. Velev ki o hedefler kaldırılsa dahi 40 askerimizi süratle oradan çekin.' Böyle bir ittifak, böyle bir müttefiklik olamaz."
Skandalın ardından NATO, Cumhurbaşkanlığı, Genel Kurmay Başkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı düzeyinde özür dilerken, olayda sorumluluğu bulunan iki personeli de kovduklarını açıkladı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da söz konusu NATO tatbikatındaki skandalla ilgili soruşturma başlattı.
Peki bu durum kendiliğinden gelişen bir olay mıydı…
Kamuoyunun gözünden kaçan detaylar gösteriyor ki NATO bünyesinde yaşanan bu skandal adeta "geliyorum" diyordu.
Bugün gelinen nokta, ABD-NATO ile Türkiye arasındaki gerilimin hangi noktalarda kendini gösterebileceğini açığa çıkardı.
Bu skandal olaya gelene kadar NATO nezdinde yaşanan skandallara bir göz atalım…
Öyle ki bu skandalın gerçekleştiği Norveç'te, NATO'da görevli dört Türk subayı ile bir askeri ataşenin 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Norveç'e yaptıkları sığınma başvuruları Norveç Göçmen Dairesi tarafından kabul edilmişti.
"Bavulcu" Mehmet Baransu'nun teslim ettiği sözde Balyoz "belgeleri" için, "Bu belgeler doğruysa, bu bir darbe planıdır" şeklinde rapor veren firari bilirkişi Ahmet Erdoğan'ın İngiltere'deki adresi NATO'nun İngiltere'deki Imjin Kışlası'ndan çıkmıştı.
Balyoz davasında harddiskler ve CD'lerle ilgili 'gerçektir' raporu veren 'kumpas' davalarında bilirkişi olarak görev yapan firari FETÖ şüphelisi eski TÜBİTAK Siber Güvenlik Enstitüsü Müdürü Hayretdin Bahşi'nin, Estonya'da NATO ülkelerinin katılacağı Siber Güvenlik tatbikatında görevli olduğu ortaya çıkmıştı.
Dahası…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Donald Trump'la Beyaz Saray'da bir araya geleceği gün FETÖ lideri Fethullah Gülen Washington Post'a yazdığı, "Artık tanıyamadığım ülke Türkiye" başlıklı yazısında, NATO'ya çağrıda bulunarak Türkiye üzerinde baskı oluşturmasını talep etmişti.
ABD'nin en ünlü televizyon kanallarından biri olan ABC tarafından yapılan Designated Survivor dizisinde, Nuri Şahin karakterinin iade edilmemesi halinde Türkiye'nin NATO'dan çıkış için başvuracağı işleniyor. Dizide Gülen ile Nuri Şahin karakterinin politik benzerlikleri dikkat çekiyordu.
15 Temmuz FETÖ'cü darbe girişiminin ardından TSK'da birçok tasfiye yaşandı. Bunlar arasında NATO ve SHAPE karargahında görev almış olanlar dikkat çekiciydi. Bu isimlerin neredeyse tamamı Türkiye'ye dönmek yerine bulundukları ülkeye iltica etmeyi tercih etmişti.
ABD'de gerçekleştirilen NATO Parlamenterler Asamblesi (PA) toplantısına, davetli olmamasına rağmen Middle East Forum (Ortadoğu Forumu) Başkanı Daniel Pipes tarafından FETÖ'cü Emre Çelik'in alınması da tepki çekmişti.
Ve en çarpıcısı…
NATO'nun internet sitesine, darbeden 13 gün sonra, 28 Temmuz da konan bir haber ve fotoğrafa göre 22 Temmuz'dan beri kendisinden haber alınamadığı ve ABD makamlarından sığınma talep ettiği söylenen, "Darbeci" general Mustafa Zeki Uğurlu NATO toplantısında yer alıyordu.