Ertaş, Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi'nin açılışında yaptığı konuşmada, son 10 yıla damgasını vuran küresel krize ilaveten, jeopolitik belirsizliklerin hem küresel hem de yerel ölçekte gündemdeki yerini almaya devam ettiğini belirterek, küresel ekonominin güçlü büyüme seviyesine hala ulaşamadığını söyledi.
Türkiye'nin, mevcut performansıyla 2017 dünya büyüme liginde Çin ve Hindistan ile birlikte ilk üç sırada yer alacağını tahmin ettiklerini bildiren Ertaş, 2018-2020 dönemi için hazırlanan Orta Vadeli Program'da da yüzde 5,5'lik büyüme hedeflendiğini kaydetti.
IMF, Dünya Bankası, OECD ve diğer uluslararası kuruluşların son dönemde yaptıkları açıklamalarda Türkiye'nin 2017 ve sonrası için büyüme oranlarını yukarı yönlü revize ettiğini hatırlatan Ertaş, bu açıklamaların Türkiye'nin hedefine emin adımlarla ilerlendiğinin açık sinyali olduğunu vurguladı.
OVP'ye değinen Ertaş, yapılan ve yapımı süren havaalanları, köprüler, hızlı trenler, otoyollar, toplu konut projeleri, enerji ve diğer altyapı yatırımları ile Türkiye'nin çehresinin değiştiğini ifade etti.
"BIST ENDEKSİ, YÜZDE 35'İN ÜZERİNDE ARTIŞLA EN ÇOK KAZANDIRAN BORSALAR ARASINDA"
Vahdettin Ertaş, mega projeler ve şirketlerinin performansı için finansman kaynağının son derece önemli olduğunu vurgulayarak, "Finansman kaynaklarına erişimi kolaylaştırabildiğimiz, çeşitlendirebildiğimiz ölçüde hem proje maliyetleri aşağıya çekilecek hem de planlanan tarihlerde yatırımların tamamlanması kolaylaşacaktır." dedi.
Ertaş, özel sektörle birlikte tamamlanacak bu yatırımların makul bir finansman maliyeti ile sağlanması için sermaye piyasalarının güçlenmesi, ürün çeşitliliğinin sağlanması, piyasanın büyümesi ve derinleşmesinin son derece önemli olduğunu kaydetti.
Kısa bir süre öncesine kadar Türkiye'de hisse senedi ve banka kredileri dışında büyük altyapı yatırımlarının finansmanında kullanılacak finansman kaynakları olmadığını belirten Ertaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bugün tahvil, sukuk, gayrimenkul yatırım fonu ve ortaklıkları, gayrimenkul sertifikaları, altyapı gayrimenkul yatırım ortaklıkları gibi çok sayıda alternatif finansman modeline ilişkin hukuki düzenlemeler kurulumuz tarafından tamamlanmış, uygulanmasına başlanmıştır. Kurulumuz tarafından 2016'da şirketlerimize yaklaşık 350 milyar liralık ihraç izni verilmiştir. 2017 sonu itibarıyla bu tutar yüzde 50 artışla 500 milyar lirayı geçecektir."
Tahvil, bono, hisse senedi ve diğer araçlar yoluyla sermaye piyasalarına küresel sermaye girişinin artarak devam ettiğini bildiren Ertaş, "Bu girişlerin bir göstergesi olarak BIST endeksi, yılbaşından beri yüzde 35'in üzerinde bir artışla dünyanın en çok kazandıran borsaları arasında yerini aldı." dedi.
"14,5 MİLYON VATANDAŞIMIZ, SERMAYE PİYASALARIMIZIN YATIRIMCISIDIR"
SPK Başkanı Ertaş, aracılık sektörü, portföy yönetimi, borsa endeksinde yüzde 50'ler civarında büyüme yaşandığını, bunun istikrarın göstergesi olduğunu belirterek, bunun gelecek dönemlere taşınmasının ve yüzde 50'lere ulaşan büyümenin ülke ekonomisine aynı oranda katkı sağlamasının önemli olduğunu, gelecek dönemde bu konularda çalışacaklarını söyledi.
Ertaş, şöyle devam etti:
"Bugün itibarıyla bu rakam yatırımcı sayısına da fazlasıyla yansımış gözüküyor. 7 milyon gönüllü BES, yaklaşık 3,5 milyon otomatik BES, 3,2 milyon yatırım fonlarında, hisse senedi, tahvil, bono, türev araçlarındaki 1 milyon civarını da koyduğumuzda toplam rakam 14,5 milyon... Şu anda 14,5 milyon vatandaşımız, doğrudan veya dolaylı olarak sermaye piyasalarımızın yatırımcısıdır."
"KÜRESEL BORÇ STOKUNUN 225 TRİLYON DOLARA YÜKSELDİĞİ TAHMİN EDİLİYOR"
Vahdettin Ertaş, küresel finans sisteminin bugün krediye dayalı, giderek borçlanmayı artıran, firmaları ve tüketicileri faiz yükü altında inleten, yatırımları engelleyen, istihdama katkı sağlamayan, gelir dağılımını giderek bozan geleneksel risk transferine dayalı bir yapı içerisinde çalıştığını anlattı.
Ertaş, 2000'de 87 trilyon dolar olan küresel borç stokunun 2007'de 142 trilyon dolara, 2014'te 199 trilyon dolara ulaştığını, bugün itibarıyla 225 trilyon dolara yükseldiğinin tahmin edildiğini bildirdi.
Küresel borcun 10 yılda katlanarak arttığını belirten Ertaş, bunun için çözümün, daha az borç, daha düşük faiz, daha çok paylaşım, daha adil, daha insani, karı ve zararı paylaşmayı esas alan yeni bir finansal mimarinin oluşturulması olduğunu kaydetti.
Ertaş, son yıllarda Çin'de artan borç yüküne dikkati çekerek, 2008 küresel krizinin ABD'den geldiğini, yeni bir krizin dünyanın başka bir yerinden gelebileceğini söyledi.
İFM İLE KREDİLERİN DÜŞÜRÜLMESİ İMKANI
SPK Başkanı Ertaş, faizsiz finans ürünlerinin yaygınlaştırılması ve çeşitlendirilmesini sağlayacak, uluslararası standartlarda sektörün kurumsal ve hukuki altyapısını geliştirmeye devam edeceklerini vurguladı.
İstanbul Uluslararası Finans Merkezi'nin (İFM) vizyon bir proje olduğunu belirten Ertaş, "Bu vizyon çerçevesinde Türkiye'nin küresel boyutta bir fon yönetim merkezi olmasını, faizlerin daha düşük seviyelere çekilmesine katkı verilmesini, on binlerce gencimize finans sektöründe yeni iş alanları açılmasını, büyük küresel şirketlerinin ana ya da bölgesel merkezlerini Türkiye'ye çekmeyi hedefliyoruz." şeklinde konuştu.
Faize karşı duyarlı bir kesimin bulunduğunu, bu konuda son yıllarda önemli yeni araçlar ve ürünler dizayn ettiklerini kaydeden Ertaş, "Sadece son 2 yılda bu tür araçlara katılan yatırımcı sayısı 3 milyonu aştı. Dolayısıyla bu potansiyelin önümüzdeki dönemde daha fazla piyasalarımıza çekilmesi ve buradaki rakamların daha fazla büyütülmesi son derece kolay olacaktır." ifadelerini kullandı.
Ertaş, ekonominin can damarı olan girişimci ruhu destekleyeceklerini ve yeni fikirleri ticari değere dönüştürecek erken aşama finansmana erişimi kolaylaştıracaklarını, bu kapsamda hala TBMM'de görüşülmekte olan kanunla düzenleme yetkisi SPK'ya verilen kitle fonlaması sistemini çok kısa bir süre içinde hayata geçireceklerini bildirdi.