Türkiye'yi karıştırmak isteyen güçler yine harekete geçti. Yeni Asır, dış güçler ve uzantıları FETÖ'nün uygulamaya çalıştığı hayali kaos planını deşifre ederken ardı ardına iki provokatif olay yaşandı. İstanbul Maçka Parkı'nda yaşanan 'etek provokasyonu' ve ardından yapılan 'Kıyafetime karışma' eylemi ile Şanlıurfa Siverek'te sarıklı birinin elinde tahrayla Atatürk heykeline saldırması 'Biz bu filmi görmüştük' dedirtti. Yaşanan iki olay, Türkiye'de 28 Şubat 1997 darbesi öncesi yaşanan Fadime Şahin ve Müslüm Gündüz provakasyonları ile 2013 yılında Taksim Gezi Parkı eylemleri öncesi toplumu germe girişimlerini hatırlattı. İki provokasyon da Büyükada'da 5 Temmuz'da yapılan provokasyon toplantısı sonrası atılan ilk adımlar olarak değerlendiriliyor.
AJANLARIN TOPLANTISI
Sözde insan hakları savunucularından oluşan bir grup, 5 Temmuz akşamı Büyükada Ascot Otel'de bir araya geldi. 15 Temmuz hain darbe girişimi gecesi CIA ajanlarının yaptığı Büyükada'daki gizli toplantı sonrasında yeni bir provakasyon toplantısı yapılacağı istihbaratını alan polis harekete geçti. Büyükada'da yeni bir Gezi kalkışmasının provoke edilmesiyle ilgili toplantı yaptığı bilgisi üzerine toplantıya baskın düzenlendi.
İkisi Almanya ve İsveç vatandaşı olmak üzere 11 şüpheli gözaltına alındı. İstanbul 10'uncu Sulh Ceza Hakimliği, Büyükada'daki toplantıları sonrası gözaltına alınan 10 kişi adliyeye sevk edildi. Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser'in yanı sıra İsveç vatandaşı eğitmen Ali Gharavi, Yurttaşlık Derneği'nden Özlem Dalkıran, Alman vatandaşı danışman Peter Steudtner ve İnsan Hakları Gündemi Derneği üyeleri Veli Acu ile Günal Kurşun, 'silahlı terör örgütüne yardım etmek' suçlamasıyla tutuklandı.
YENİ ASIR DUYURDU
Bu arada dış güçler FETÖ'yle de bu provokasyon planının bir ayağını hayata geçirmek için çalışma başlattı. Yeni Asır, istihbarat birimlerinin yaptığı çalışmalar sonucu ortaya çıkarılan hayali kaos planını geçtiğimiz günlerde okurlarına duyurdu. İki üst düzey FETÖ yöneticisinin kendi aralarındaki konuşmalarından deşifre edilen hayali kaos planına göre, Aralık ayında Gezi benzeri karaşıklıklar çıkarılması ve Mart ayında Meral Akşener ile CHP ve HDP'nin yeni bir hükümet kurmasının hedeflendiği belirlendi.
EŞ ZAMANLI OLAYLAR ŞÜPHELİ
Bu gelişmelerin ardından Türkiye'de 28 Şubat sürecindeki provokasyonlar ile Gezi kalkışması öncesinde toplumu germek için yapılanları hatırlatan iki olay yaşandı. İstanbul Maçka Parkı'nda bir güvenlik görevlisi kıyafeti nedeniyle bir kadınla tartıştı.
Yaşanan 'etek provokasyonu' ardından 'Kıyafetime karışma' eylemi yapıldı. Eşzamanlı olarak Şanlıurfa Siverek'te sarıklı Mehmet Malbora isimli kişi, elinde harayla Atatürk Heykeli'ne saldırdı. Bu saldırının fotoğrafları tüm medyada yayınlanırken yaşanan bu iki olay "Biz bu filmi görmüştük" dedirtti. İki provakasyonun da Büyükada'da geçtiğimiz 5 Temmuz'da yapılan provakasyon toplantısı ve hayali kaos planı için atılan ilk adımlar olarak değerlendiriliyor.
GÜVENLİK GÖREVLİSİ AÇIĞA ALINDI
İstanbul Maçka Parkı'ndan bir kadının kıyafeti gerekçe gösterilerek parktan çıkartılmaya çalışılması üzerine yaşanan tartışmaya karışan güvenlik görevlisi Savaş İ, hakkında işlem yapıldı. Akdeniz Güvenlik şirketi çalışanı olan ve olaya karışan güvenlik görevlisi Savaş İ. açığa alındı.
Akdeniz Güvenlik Hizmetleri A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Süleyman Oğuz, "Olay bizim kurum olarak tasvip ettiğimiz bir durum değildir. Olayın ardından güvenlik elemanı Savaş İ. hakkında soruşturma başlattık. Soruşturmanın selameti için Savaş İ'yi açığa aldık" diye konuştu.
TAHRALI SALDIRGAN TUTUKLANDI
Urfa'nın Siverek ilçesinde Cumhuriyet meydanında bulunan Atatürk heykelinin kaidesi üzerine çıkarak heykele zarar verdiği için gözaltına alınan seyyar satıcı Mehmet Malbora, emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi.
Zanlı çıkarıldığı mahkemece "Atatürk'ü temsil eden heykele zarar vermek" suçundan tutuklandı. Tahralı saldırganın polise verdiği ifadede pişman olmadığını ve Atatürk heykeline saldırının rüyada kendisine tebliğ edildiğini söylediği belirtildi. Polisin evine düzenlediği operasyonda cep telefonu, tablet ve bilgisayarına incelenmek üzere el konulan Malbora'nın sabıkasının bulunmadığı anlaşıldı.
Ailesi Malbora'nın uyuşturucu bağımlısı olduğunu ileri sürdü. (Yeni Asır)